sarhoşsam kapını çaldığımda masanda bir de küçük rakı varsa içim ürperiyor ya evde yoksan...
turuncu saçları herdaim gamzeli gülen yüzüyle romantik yazar. içinde dünyaları barındır, herşekilde gülmeyi, eğlenmeyi, değer vermeyi, kendini güzel hissetmeyi_hissettirmeyi_ bilir. o hayatınızdaysa hiç bi duygunuz size özel değildir, siz nasılsanız o'da öyledir. sizi anlar sizle güler, ağlar. en beğendiğiniz şarkıları sizin için söyler, sabahları öpücüğüyle kalkmak, akşam içilen şarapların söylenen şarkıların devamını getirebiliceğinizi bilmek bağlar sizi ona. sizin basit bi akşam yemeği dediğiniz onun için bir ritüeldir, yediği yemekten bile zevk almayı bilir. sizide yaşam ahenginin içine katar. ilk kar düştüğünde çıkıp deliler gibi şarkı söyler, yağan yağmurda toprak kokusunu içine çekmeyi bilir. eğer onu bilirseniz, okursanız hayattan bi parça daha zevk almayı bilirsiniz demektir.
bursa' da yaşamamasına rağmen doğum günüme gelebileceğini bildirmiş değerli dost. gelemezse bile canı sağolsun, düşündü ya, o yeter. gönülden teşekkürler. damien rice' den blower s daughter çalsın onun için.
kafa kafaya verip şarkıları hiç olmadığı gibi söylemektir. patateslerde artistlik yapıp, dolmalarını es geçmemektir. onu tanımak ciddi bir şanstır. bir şişe erikli kadar kutsaldır.
an itibariyle yerde durmakta olan, yarısı yenmiş ruffles cheese and onion paketine bakınca aklıma gelen ve dudağımın kenarında hoş bir gülümsemeye neden olan şahsiyet.
o değil de, turuncu paketinin içinde masum masum yerde durmakta olan şu ruffles ne fena, ne lezzetli bir şeydir yahu !
sanalda ne kadar içten ve neşeliyse, gerçekte de öyle olan can. zirvede sürekli gülümseyen, sohbetiyle keyif veren, biradan dolayı sızmamam için beni konuşturan değerli arkadaşım.
burger king faciasına rağmen moralini bozmayan yazardır, o değil de "nasıl oldu o facia üstad ?" diye soramadım da kendisine o kötü anı hatırlatmayayım diye.
(bkz: eyvah zabıta)