hesap vermek

    6.
  1. "hesap verilmez alınılır" demek lazım o durumda..
    2 ...
  2. 8.
  3. Yaradana hesap verebileceksem yeter, diğerleri önce kendi hesaplarını kapatsın.
    1 ...
  4. 7.
  5. işe göre yanlış ve olumsuz bir şey yapıldığında verilmesi doğru olması gereken durum ama insani ilişkilerde zorunluluk kalkar.
    1 ...
  6. 10.
  7. Ülkemizde kurumlar değerlerini sıralarken “hesap verebilirlilik” ilkesini en başa koyuyor.

    Oysa Avrupa daki kurumlarda böyle bir deklerasyon göremezsiniz çünkü orada her faaliyetin doğasında bulunan bir mesuliyettir hesap verebilmek.
    1 ...
  8. 3.
  9. kimseye yapmak zorunda olmadığım şey.
    1 ...
  10. 5.
  11. 4.
  12. birine yaptıklarının nedenini söylemek.
    0 ...
  13. 9.
  14. birine yaptığı bir şeyi açıklamak, nedenini söylemek zorunda kalmak.
    1 ...
  15. 2.
  16. bazı işverenlerin ve amirlerin sıklıkla yapıp, personelin üstünde otorite kurma aracı olarak kullandıkları yöntem. işi yapmanın zor, hesap sormanın iş ortamındaki en kolay iş olması bir yana, bu uygulamada, personeller hakarete uğrar, fırça adı altında kişiliklerine saldırılır, onlarla alay edilir, bulundukları ortam onlara dar edilir. iş alternatifi olmayanların katlanmak zorunda olduklarını hissettikleri durumdur. pek az cesur insan bunu yapan kişinin burnunun ortasına bir yumruk çakmıştır.
    0 ...
  17. 1.
  18. davranışlarını değerlendirmek, eksiyi artıyı kabullenip erk sahibine nedenlerini belirtmek.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük