gelen hesabın %5 i kadar bırakılması gereken eylemdir. eğer ki güzel hizmet verilmişse dahada fazla bırakılabilir. en nihayetinde kişinin vicdanına kalmıştır.
kademe kademe artışla başlayan ikilemdir.önce gençsinizdir öğrencilik hayatı falan bahşiş kelimesini telaffuzuna bile tahammül edemezsiniz , çıkar gidersiniz sadece.sonra yıllar geçer öğrencilik biter işsiz olunan dönemde " lan acaba " durumu baş gösterir * küçük bir mücadele sonunda kazanan "vermeyeceğim" cevabı olur.daha sonra iş bulunur ilerlenir , artık para kazanmaya başlanmıştır , kontrol sizdedir öğrencilik de işsiz geçen dönem de geride kalmıştır ve gidilen yerlerde bahşişler ödenmeye başlanır.
gerilim yaşamamak adına "ver kurtul" politikasının devreye sokulmasıyla her iki tarafın memnuniyetini amaçlayan "kazan kazan" hedefine ulaşılır. paran yoksa kaç kurtul.
-Pekala, herkes küçük hanım için biraz para çıksın.
-Haydi, bir dolar at.
-Hayır, ben bahşiş vermem.
-Bahşiş vermez misin?
-Hayır, ben bahşişe inanmam.
... *
zaman artık restuarantta hesap geldikten sonra çalışana bahşiş verme değil çalışandan bahşiş bekleme devridir. çünkü işsizliğin tavan yaptığı bir ülkede müşterili bir mekanda iş bulmak müşteriye teşekkürü gerektirir.