bence hicbiseyebosunaiclenmeyenadam artik bir kitap yazmali. ben bu hayalgucune hayranim. ozellikle opuserek gelen liseli genclere poposuna tekmeyle ve kulak cekmeyle haddini bildiren delikanli ve 5 liraya seks teklif eden hanim kismina bayildim. basarilarinin devamini diliyorum.
bedava yaşam diye ben buna derim. Bana hep hocalarım "yattığı yerden hayatını kazanan tek bir canlı vardır o da TAVUK' tur" derlerdi ama benim aklıma hep "fahişeler de yattığı yerden para kazanıyor" üstelik zevklide diye düşünceler gelirdi.
--spoiler--
hülasa, aradan birkaç saat geçtikten sonra, sarı saçlı, kırmızı öjeli, pembe rujlu, mini etekli bir kadın geldi oturdu. garsonlara; durun ben bakarım dedim.
--spoiler--
(bkz: islam dini mini etekliye bakmanı öneriyor)
--spoiler--
biraz arkaya gelir misin? biraz konuşalım dedim. arkaya gelince; bakın hanımefendi, yaptığınız hiç hoş değil, ben müslüman bir insanım. böyle ahlaksızlıklara gelemem. bu dükkan da benim değil zaten. lütfen çekip gider misiniz? dedim.
--spoiler--
(bkz: kart kadını beğenmemek)
böyleleri de olmasa sözlük nasıl renklenir dedirten kişinin hayali olayı. hadi gerçek olduğunu varsayalım, bu tarz hikayeleri bini geçti, sanırım biraz abaza ki yolda öpüşüp koklaşanları, dondurma yalayan kızları arıyor o dindar gözleri.~ allahım neden kimse bana vermiyor
serzenişleri~ (bkz: her saat başı abdest almak)
"sabah erken kalkmaya bayılıyorum bu sabah da o günlerden yalnızca biriydi, hava güzeldi mis gibi bahar havası. duş alıp hazırlandıktan sonra kendime güzel bir kahvaltı hazırladım, kahvaltımı yaparken diğer yandan sözlüğe şöyle bir göz attım ve bir kaç fikrimi paylaşıp çıktım. saat epey geç olmuştu bir arkadaşımla onun her zaman tercih ettiği cafe&pub tarzı bir yerde buluşacaktık. o yüzden önceki geceden kalan kırmızı ojelerimi bile silemeden pembe rujumla pek bir uyumsuz şekilde evimin hemen aşağısındaki taksi durağına doğru yürüdüm.
hava çok güzeldi, güneşliydi aynı zamanda hafif bir esinti vardı. gözüm yerde buruşturulmuş ve öylece sokağa atılmış sigara paketine takıldı. tanrım sokağı çöp olarak kullanmaktan ne zaman vazgeçecekler?
sevgililer, gençler, sarmaş dolaş, aşk ne güzel'' her yaşta. moralleri bozulmuş bir şekilde yürüyen çift bana doğru geliyorlardı. birbirlerine değildi sinirleri, birine kızmışlardı belli, "bağnaz, aptal." diye yüksek sesle söyleniyordu liseli kız. yanında che ti- şörtlü genç sakinleştirmeye çalışıyordu onu.
durağa gelmiştim. hemen bir taksiye atlayıp gideceğim yeri tarif ettim. fakat arkadaşımın tercih ettiği yer o kadar mahalle arasındaydı ki, buralarda bile bu kadar trafik olması canımı sıkmıştı. taksici tanıdık olduğundan "burası hep böyle, gösteriş olsun diye seçim zamanı bir kaç yeri kazıp bırakıyorlar her seçimde ayrı kişi buraları kazdırıyor, şuraya ayrı bir yol da açmadılar, ne olacak bu ülkenin hali." diye yakındı. oy'lara dikkat dedim, gülümsedim.
buluşma yerine gelmiş ama çok geç kalmıştım, aceleyle cüzdanımı çantamdan çıkarıp paranın üstünü dahi almadan taksiden indim. tam içeriye girerken içerden çıkan sakallı biri elinde tepsiyle kapıdan hızla çıktı ve kolumu çizdi. özür bile dilemedi ,kafasını kaldırmadan geçti gitti. arkasından garsonalardan biri "x abi allah kabul etsin dedi." içimden evet evet böyle giderse eder dedim sitemli. neyse içeri girip bakındım ama o kadar geç kalmama rağmen arkadaşım yoktu. boş bir masaya oturdum, sonra garson olmayan ama sanırım ordan sorumlu olan garip bir tip ne istediğimi sordu. bir kahve lütfen diyip beklemeye başladım. kahve geçte olsa aynı kişi tarafından getirildi. bakışları hal ve tavrı bi,r o kadar acemi bir o kadar da muhafazakar görünen bu tip burda çalışmıyordu emindim ama kasada oturup beni izlemekten başka bir şey yapmadığını anlamak da zor değildi.garip...bu tip insanlardan hep uzak durmaya çalışmışımdır.
çok geç kalmama ve yaklaşık yarım saat beklememe rağmen arkadaşım gelmedi. uzun uzun çaldırdım ama açmadı, hay aksi telefonum kapandı. inanmıyordum bu kadar güzel bir günde burda saatler harcamıştım ve ikici aksilik!! hesabı istemiştim ve buyrun cüzdanım yok. kesin taksi de düşürdüm. hesabı getiren o garip adama cüzdanımı düşürdüğümü, büyük ihtimalle az önce geldiğim taksi de düşmüş olabileceğini söyleyip, bir telefon edebilir miyim diye rica ettim. inanmamış gibi alaycı bir bakış atmıştı, bu kadar mülayim ve muhafazakar bir tipten beklenmeyecek bir hareketti bu.sinirim bozulmuştu.
telefonun yerini gösterdi ve benimle birlikte geldi. tam numarayı çevirirken, yalan söyledğimi bu yaptığımın çok hoş olmadığını ama bunun sorun olmayacağını eğer ona telefon numaramı verirse daha sonra evime gelip bunu aramızda halledebileceğimizi söyledi. şaşırdım. ne saçmalıyordu bu. devam etti gittikçe saçmalıyor, lafı birlikte olmaya getiriyordu. tepem atmıştı. yüksek sesle bağırark benimle nasıl böyle konuşabileceğini, kendine gelmesini söyledim. içerde bulunan bir iki kişi nerdeyse hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. çok sinirlenmiştim bu tepkisizliğe. gözlerim dolmuştu ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. hesabı ödemeden kaçtığımı söylemekle tehdit edip ısrar ediyordu. tam bu sırada sanırım o elinde tepsiyle çıkan adam geldi ve neler olduğunu sordu. o ağzını açmadan avazım çıktığınca yüksek sesle anlattım ve altın küçük küpelerimi masaya bırakarak hızla çıktım ordan.
böyle kendini dinci lanse eden, müslüman takılan bir tip ve davranışı, insanlar bu kadar iki yüzlü olamazdı, olmamalıydı.
ulan nerde soyunan, ilişki teklif eden, memesini açan ne bilim öp beni recep yi beni recep diyen kız var hep bunu buluyor diye şaşırdığım olay.
Aslında sözlükteki abazanların bu arkadaşın peşinden ayrılmaması gerek, çünkü bunun sözde terslediği bütün aşuftelere sığınacak bir liman olursunuz efendim.
Birde şu var, neden bu adam sadece azmış kızlara müslümanlık tasladığı kurgulu senaryolar yazıyo, başka hiç mi sapkınlık yok, ne bilim hapçı, esrarcı, alkolik falan gibi.