herkes hayatında en az bir kere görmüştür bu adamı. birlikte yenilir içilir, mekandan kalkılır, hesap ödenecekken, dur ben ödeyeceğim-hayır ben ödeyeceğim, aaa vallahi olmaz-hayatta izin vermem ya bırak.. çekişmeleri arasında, eli cebinde, donmuş vaziyette göze çarpan bir adam vardır.
bir müddet parayı bulamıyormuş ayağına yatar, bir o cebine sokar elini, bir bu cebine. ama bir türlü bulamaz parayı. 'hay allah, nerde bu para amk (öde ödeyeceksen arkadaş, mal oldum amk, hala bulamıyorum parayı bak) triplerinde aranır da aranır. tembel hayvan gibi ağırlaşır hareketleri, kan basıncı düşer, kalp atışları yavaşlar. (national geographic wild: bu yaratıklar, bu şekilde iki kış hareketsiz kalabilirler)
neyse işte, o, parayı bulamıyorum ya hay allah triplerinden sonra, vahe kılıçarslan misali, öylece donup kalır bu abimiz. taa ki hesabı bir başkası ödeyinceye kadar...
+hayri dur allahını seversen
-nazmi abi lütfen, bırak ya
+ya ben öderim kardeşim
-allah allah, ben öderim abicim dur sen
+...
-nazmi abi?
+...
-nazmi abi iyi misin?
+...
-allahümme salli ala.. adama bir hal geldi...
not: böyle bir karikatür vardı sanki, ordan aklıma geldi bu adam.