kadın kendi hesabını ödemeli. sonra ağlarsınız. kendi ayaklarınız üstünde durun. erkekten herşeyi beklerseniz başınıza kakılır. şöyle anlatıyım biraz abes bir örnek olacak para verdiğin birşeyle ikram edilen şey farklıdır demi. yanlış anlamayın ve önyargısız okuyun. mesela evlenirken yok 5 bilezik yok 10 bin lik gelinlik .... 150 bin erkeğe masraf yaptırırsanız. erkekte ben buna para verdim mantığı güder. yani sizi bir nevi satın almış olur. kendini söz sahibi adleder. ama harcamalar ortak olsa böyle olmaz. mesela bir iş var işveren birine 100 lira verdi beklentiye girer 100 liranın karşılığını bekler hatta sizi kölesi olarak bile görebilir. ama bedava hatra yardımcı olacaksanız. kişi para vermedi diye sesinide çıkaramaz çıkarsada tekmeyi yer.
bitmedi mi lan bu tatava? aile toplantılarında hesabı masanın büyüğü, eş dost arkadaş flörtlü ortamlarda hesabı davet eden öder. ha benim olduğum masalarda ise hesabı %80 ortalamayla ben öderim.
bir sorunsaldır. eğer erkek öderse karı erkeğe karşılığında vermelidir yok öyle centilmenlik ayağına beleşe yemek eğer vermicekse hesabı karı ödesin bu kadar basit çözülür bu sorunsal.
ilk buluşma ise kim davet ettiyse o ödemelidir. diğer buluşmalarda paylaşılmalıdır. tabi ilerlemiş bir ilişkide taraflar kendi maddi durumlarına göre aralarında halleder diye düşünüyorum. beyler eğer bir kız maddi durumu da iyi olduğu halde hesabı yüzsüz gibi size yıkıyorsa iletişiminizi kesin. sizi sömürüyordur.
not: kadın.
Hesabı davet eden öder.
Ancak, hesabı da erkek ödeyecek tabi ki! Zihniyetini şunu hatırlatmak isterim ki bu dünyada karşılıksız, bedava hiç bir şey yoktur. Kimse de kesmeyeceği öküzün önüne yem koymaz.
hiç erkek kız ayrımı yapmam. benim bildiğim özel bir durum yoksa davet eden öder. mekanı kim seçmişse oraya gidelim demişse o arkadaş misafir ettiği kişiyi görgü kuralları çerçevesin de çekmek zorundadır. bu benim misafirim için de aynı, beni misafir eden için de. diyeceksiniz iki sevgili sürekli birbirini davet mi eder ? ben iki çay içtiğin mekan için konuşmuyorum kitlenecek hesap olan yerler var orada misafir edilir/olunur. gittiğin kafeterya içinse iki sevgiliden , içinden gelen öder, sırayla öder . parası olmayan gitmeden söyler , karar verilir ona göre. çok zor değil bu işler abartmamak gerek. mesela ben birisi önden koşa koşa gidiyorsa kasaya , arkadaşımın hevesini kırmam . en uyuz olduğum şey kasa önünde ben ödeyecem mevzusu yapılmasıdır . en sevdiğim ise arkadaşlar arasında sıralı ya da ortak hesaptır. örneğin sen öde tatlılar benden derse biri eyvallah ya da hesap gelir beklenenden fazladır. atsın herkes üç-beş lira denir. bunları diyemediğim ortama da girmek istemem.
hesap gelen erkeğin ve kadının değil de, daha çok başkalarının sorun yaptığı durum. bunu sorun yapan çiftlerde var ama, yapmayanları da birbirini sevenleri zaten. ama illa ki bir şey söyleyecek olursam, hesap sırasında, ödemeye hazırlanırken, kızın samimi bir şekilde hayır olmaz öyle şey diye elini çantasına atması hoşuma gider açıkçası. yine o hesabı ben öderim veya kız kendini rahat hissetsin diye anlaşırız o öder önemli değil. ama hayır olmaz öyle şey demesi, beni gerçekten önemsediğini belirtir diye anlarım ben. çünkü öbür türlü kendimi bir cüzdan ve yanında görüntü olsun diye hissettiren biri olduğunu ve olduğumu anlarım. bu da hoş olmaz.