Benim gibi düşünen bütün kadınları zorda bırakan mevzudur. Bir de hesabı ödediğimizde mahcubiyet duyan erkek vardır ki hesap ödeten kadından daha illettir.
olması gerekendir. erkek adam öder arkadaşım... bayan hesabı öderken sap gibi dikilen bir erkek hayal edilebilir mi? evet edilebilir! ama çok çirkin bir hayal olur. o halde girsin paralar!***
(bkz: bi sonraki bende ama) lafını duymanızı sağlar. hangi bi sonrakidir o bi sonraki asla bilinemez. bir de şu vardır, şayet 350-400 liralık bi hesabı ödemeye giderken arkadan gelen hatun kişisi benim ödeyeceğimi bile bile elini çantasına atıyosa ve cüzdanıyla oynuyor yani ödeyecekmiş gibi yapıyorsa ben o hesabı ona ittiririm. açık ve net.
bu bir inceliktir bana kalırsa.. kızın da bunu fırsat bilerek ödetmemesi gerekir tabi. fırsatçı olanlara da verecek, alacak, bilmem ne denmez. fırsatçı denir. ayıp.. baban vermiyor mu sana para ? veya sen kazanmıyor musun kendin ?
hesabı hep ben ödesem muhtelemen ayrılırdım o kızdan. ayıp lan. görmemiş misin nesin.
kişiye göre değişen, ama doğruluğu yüksek önerme. eğer hatununu gerçekten seviyorsan ve onunda seni sevdiğinden eminsen, arada samimi ve masumhane bir duygusal bağ varsa çokta gocunulmaması lazım.
normal bir ilişkiyse ve kızda çalışıyorsa senin gibi arada ona da ödettir, ama espriyle, tatlı dille.
eğer bu kız fingirdekin tekiyse yine ödeyin gitsin. eve karı getirip geceliğine dünyanın parasını vereceğine; 2 hesap öde, sonra zevki fazlasıyla alırsın. ayrıca daha karlıdır emin olun. *
eskiden kalma, erkeklerin kitabında yazan kanun. eskiden kredi kartı, kentkart akbil vs gibi icatların olmadığı zamanlarda, bir erkek ve bir kız dışarı çıktığı zaman hesabı daima erkek karşılarmış. birincisi sana da bakabilirim anlamını taşır, ikincisi bir kızın cebinde daima parası olmak zorunda derler. erkek kızın cebinde ne kadar var diye soramaz, -belki sadece dolmuş parası vardır- hesabı öder. çünkü bir erkek parasız kalırsa, otostop çeker, parkta yatar, yürür ama evine bir şekilde varır ancak karşı taraf için parasız kalması demek başına onlarca varyasyonlu fatmagül hikayesi gelmesi demektir.
günümüzde ise, bu racon değişmemiş, ancak iş sömürüye dönüşmeye başlamıştır. ancak devir itibarı ile -ay çok ucuz- diyerek otu boku alan o hanım kızlarımızın hesap ödeme sırasında erkeğe ödesene lan dermişçesine bakması, istifini bile bozmaması biz erkekler tarafından sümen altı edilir. bunun sebebi ise ben o hesabı başka yollu tahsil ederim demesidir. kız borçlu kalır erkek alacaklı. iki taraf ta bunun farkındadır.
bunun adına ne derseniz deyin eski ile yeni arasında mantalite ve haysiyet açısından dağlar kadar fark var diyebiliriz.
iki taraf da öğrenciyse şayet; kesinlikle yanlış olan önermedir. diğer durumlara gelince; genelleme yapılabilitesi var; günümüzdeki ilişkileri düşündüğümüzde.
kadının yanında gerçekten erkek gibi gezdirebileceği kişidir. cebinde 10 lirası varsa, 10 liralık yere götürür fakat bir kadının sahiplenilme, sığınma duygularını yok etmez.
çözümü vardır efendim. hesap ödedikten sonra ''ben de bir gün senin çayını içerim'' deyin. evet diyecektir büyük ihtimal. aradan zaman geçince arayın bana çay sözün vardı diye. ödesin işte. çok bik bik yapıyorsunuz güzel kardeşim. çözüm odaklı olun biraz.
hatunlara atfedilen yiyici kavramını, şahsımın hiç görmediğini, beş yıl boyunca demek ki ilişkide erkekmişim yeaağğğ dememe sebep olacak önermedir, yok öyle bir dünya, hep hatun yesin, hep hatun yer, yalan bunlar yalan.
kabul etmek gerekiyor ki, erkek egemen bir toplumda yaşadığımızdan hesabın erkekler tarafından ödennmesi kanıksanır hale gelmiştir.
yiğit bünye, hesap ödenmesini gurur meselesi yaptığından, bayanlarımız 'bari ayıp olmasın' mimikleriyle cüzdanlarına, çantalarına doğru minnacık ve sahte yönelmelerde bulunmaktadır.
şurası kesindir ki, hesabı ödemek isteyen kişi, o hesabı gerçekten öder.
'ya mahçup ediyorsun beni, olmadı ki, neyse bir dahakine ben öderim...' vb. samimiyetsiz cümleler, havanda suya eziyet etmektir de başka bir şey değildir...
ayrıca hesabı ödeyen kişi, nedense masanın altında gerçekleştirir bu hoyratlığı...
cebinden parasını çıkarır, bacakların arasına yakın bir yerde sayar ve gizlice hesap pusulasının içine koyar..
