bu tipler en ufak olayı bile büyüterek çok önemli birşeymiş gibi çevrelerine aktarmaya çalışırlar , herşeyde söylenecek sözleri vardır ve bu tipler kendilerini ilgilendirmeyen durumlarda bile yorum yaparak dikkat çekmek isterler aslında bilmedikleri birşey var çevreleri tarafından hiç hoş karşılanmaz aksine son derece iticidirler.
öncelikle benim altta yazacağım diyaloglardada hiç bir abartma yoktur. birebir yazıyorum. *
öküz: ben ingilizceyi ana dilim gibi konuşuyordum inan türkçe konuşmak istemiyordum ya. şimdi unuttuk 9 ay konuşmayınca ama filmleri filan hala anlarımda yazamam işte.
johnny (iç sesi): ulan türkçeyi konuşamıyorsun ağız yapın ingilizceyi konuşmana müsait değil en başta.
öküz: istanbul' a gittim memleket değil ya ora. beni krallar gibi karşıladılar bak pek çok adamın giremeyeceği yerlere girdim inanır mısın? ama yok ya ben sana söyleyeyim amasra' dan güzel memleket yok.
johnny (iç ses): senin vizyonunu da, zevkini de .......
öküz: benim bir icra takipçisi arkadaşım var istanbul' da avukatlardan daha d.şşaklı maaşı 7 milyar.
johnny (iç ses): yok artık ebesinin.... ali sami. ulan 7 milyar o alıyorsa, onun avukatı ayda en az 70 alıyordur ki o çaptaki avukatın katiple icra takipçisiyle işi olmaz. hadi hepsi doğru diyelim o katibin seninle ne işi olur lan.
öküz: ben boks ve güreş yaptım güreşte de baya ilerledim.
johnny (iç ses): ne yaptın da ilerledin kırkpınar' da baş pehlivan mıydın?
öküz: nasıl banka dosyalarında tahsilat oluyor mu hacizde.
johnny: yok olmuyor genelde görüşüp ofise çağırıyoruz.
öküz: ben haftasonu bir çıkıyordum 6 bin 7 bin tahsilat..her hafta ha
johnn (iç ses): lan lavuk 3 dosyaya gittin bırak tahsilatı taahhütün bile yok.
işte böyle sözlük. hepimizin hayatımızda bir şeyleri anlatırken abarttığımız, yalan söylediğimiz olmuştur ve olacaktır da. ama birazcık aklı olan bir adam lan ben atıyorum ama bu karşıdaki bunun ne kadarını yer diye bir düşünür. senin karşında bir avukat, bir de stajyer avukat var. sana öğrenciliğinden beri istanbulda çalıştığını, kuzeninin icra işlerine bakan hukuk bürosunda yetiştiğini söylemiş. diğeri rus vatandaşı olduğunu, liseye kadar yurt dışında okuduğunu söylemiş.
her şey bir yana adamın özgüvenine hayranım. tüm bunlara nasıl fütursuzca atıp tutabildi öyle valla helal olsun.
abc:gecenlerde ava gittik
parantez:ee
abc:e si iste ormanda av kalmadı iyi mi
parantez:ufak at
abc:ufak attım ama her atısta üç beş av cepte.
parantez:offf offff
bir de bunların heycan içinde olanları vardır. yazılıyı abartırlar örneğin; eşşek gibi çalıştıktan sonra yapamayacağı ile ilgili bir sürü zırvalar. o kadar teleşlıdır ki dediklerini anlamakta zorlanırsınız. tükürük saça saça sarf ettiği cümlelerin arasından bir iki kelimeyi cımbızlı seçerek diğerlerini siz tamamlarsınız. böyle tipler çevrelerindekileri de heycana ve hezeyana sürükler. zararlıdırlar.*