All'alba, prima che il sole sorgesse
E gli uccelli cantassero la loro dolce canzone
La donna del troll della montagna con lingua falsa
Ed ingannevole propose al signore:
Herr mannelig, herr mannelig mi vorrai sposare
Per tutto quello che io dolcemente ti darè?
Se vorrai, rispondi solo si o no
Farai così o no?
Ti darò i dodici mulini
Che stanno tra tillo e terno
Le macine sono fatte del più rosso rame
E le ruote sono cariche d'argento
Herr mannelig, herr mannelig mi vorrai sposare
Per tutto quello che io dolcemente ti darè?
Se vorrai, rispondi solo si o no
Farai così o no?
Se tu fossi una donna cristiana
Riceverei volentieri regali così,
Ma io so che sei il peggiore troll della montagna
Figlio degli spiriti maligni e del demonio.
Herr mannelig, herr mannelig mi vorrai sposare
Per tutto quello che io dolcemente ti darè?
Se vorrai, rispondi solo si o no
Farai così o no?
Kadinlarin* teklif ettiği dönemden kalma, dinlenilesi şarkı.
Türkçeye çevirilmiş sözleri :
şafakta, güneşin yükselmesinden önceydi
ve kuşlar şarkılarını söylüyorlardı
bir trol kadını yanlış bir dil ve aldatıcı bir sesle
bir beyefendiye teklif etti
herr mannelig herr mannelig benimle evlenmek ister misin
sana vereceğim tüm şeyler için
eğer istiyorsan sadece evet veya hayır de
yapacak mısın yoksa yapmayacak mısın?
sana on iki değirmen vereceğim
Tilo ve Terno arasında
öğütücüleri en kırmızı bakırdan yapılmış
ve çarkları gümüşle doldurulmuş
herr mannelig herr mannelig benimle evlenmek ister misin
sana vereceğim tüm şeyler için
eğer istiyorsan sadece evet veya hayır de
yapacak mısın yoksa yapmayacak mısın?
eğer hıristiyan bir kadın olsaydın
hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim
ama biliyorum ki sen en kötü trollsün
kötü ruhun oğlusun
herr mannelig herr mannelig benimle evlenmek ister misin
sana vereceğim tüm şeyler için
eğer istiyorsan sadece evet veya hayır de
yapacak mısın yoksa yapmayacak mısın?
Bir Isvec baladıdır. Hikayesi huzunludur. Dağlarda yaşayan bir troll kızının -ki troll derken bu buyuk devasa canavar değildir ingilizce trolling fiilinin isveccesi trylle/trolle dir ve buyuculere (ing magician/wizard) de trollmann denir. Burada bahsedilen kız da aslinda sorceress denilen buyucu kadin oluyor. Bir nevi cadı.
Balad işte bu cadinin yakisikli bir şövalye olan herr mannelig e olan karşiliksiz aşkinı anlatiyor.
Bir gun trol kızı cesaretini toplar karşısına çıkar bu yakışıklı adamın ve der bozuk isveççesiyle "herr mannelig, benimle evlenmez misiniz? sizin için her şeyi göze alırım, nolur evet veya hayır deyin. benimle evlenir misiniz, evlenmez misiniz?". cevap bekler trol kızı, bu sırada evlenmeyi kabul ederse ona nasıl hediyeler verebileceğini anlatır.
dinler tüm bunları herr mannelig, çıkarmaz sonuna kadar sesini ki trol kızı anlatsın, egosunu okşar tabii bunca sevilmek.bitirince herr mannelig cevaba başlar "bu hediyeleri kabul etmekten onur duyardım ancak...". trol kızı bu "ancak" kelimesine takılmadan heyecanla bekler cevabı."ancak... siz hristiyan değil kötü bir trolsunuz evlenemem sizinle der".
bunun üzerine trol kızı ağlayarak ve sanki cevabı duymamış gibi tekrar sorar "herr mannelig benimle evlenir misiniz? evet veya hayır bir cevap verin.evlenmez misiniz benimle?"... o sırada atını başka yere sürmüştür bile herr mannelig, kızı arkasında bırakmış, boynu eğik, kalp kırmanın verdiği huzursuzlukla köyüne doğru ilerler..
troll kiz ise gunlerce uzulur, ağlar fakat herr mannelig coktan baska biriyle evlenmiştir bile.
Balad eskiden beri isvec'te soylenir ve garmarna -bence- en iyi yorumlayan gruptur. dinlediginiz anda sizi hikayenin icine ceker ve aşkına karsilik bulamamis kizin ağlayışinı hissedersiniz..
"herr mannelig" denen şövalyeye vurulan, aşkından insana dönüşmek isteyen, eğer bu adamla evlenirse insana dönüşebileceğine inanan bir trollün* yaptığı evlenme teklifini konu alır. eğer şövalyemiz kendisine "evet" derse, karşılığında ona türlü türlü maddi zenginlikler verebilecektir. ancak kalpsiz herr mannelig onu hristiyan bir kadın olmadığı için redder. böylelikle trollümüz büyük hayal kırıklığına uğramış, aşkı karşılıksız kalmış olur. böyle de hüzünlü bir hikayesi vardır.
ayrıca, haggard yorumu çok sağlamdır. ancak garmana ismindeki isveçli grup orjinal dillerinde seslendirmiştir, kulakta ayrı bir tat bırakmaktadır.
en rezil versiyonu da kanımca "in extremo"nunkidir.
"Evvel zaman için de taa Orta Çağ iskandinavyasında geçen bir aşk hikayesi hala söylene gelir bu zamanlara. Şöyle başlar hikaye, bir dişi dağ trolü genç ve yakışıklı bir şövalyeye aşık olur ki bu şövalye de herkesin gözdesi, özgüveni cesareti dillere destan bir genç adamdır, Herr Mannelig'dir kendisi. Ama bizim kızımız bilmez ki bu beyefendinin talibi çoktur, onun da kalbi başkasındadır. Aşkını ilan eder bir gün şövalyeye, der ki ona "Herr Mannelig Herr Mannelig, benimle evlenir misin? Sana vereceğim tüm şeyler için. Eğer istiyorsan sadece evet veya hayır de, benimle evlenecek misin, evlenmeyecek misin?", sonra anlatır Herr Mannelig'e ona vereceği hediyeleri, on iki değirmeni, savaş meydanında şanı daha da artsın diye altın yüzükten kılıcı, beyaz ipekten gömleği. Herr Mannelig dinler kızı ve şöyle der: "Hediyelerini memnuniyetle kabul ederdim eğer Hristiyan bir kadın olsaydın. Ama biliyorum ki sen kötü bir trolsün, sen en kötü ruhun çocuğusun." Bu cevap üzerine koşar trol mağarasına, günlerce aylarca ağlar kalbindeki büyük acıyla. Öyle bir ağlar ki hatta tüm dağlar sarsılır, kuşlar gelirler yanına onunla beraber ağlar, ama kimse dindiremez gözyaşlarını."
Böyle bir hikayesi olan bir isveç halk şarkısı. Garmarna grubundan dinlenilmesi gerekir. Orjinal dilde ve o ezgilerle söylemişlerdir. Ve bu sizi dinlerken oralara götürüyor. Hissediyorsunuz.
Bir sabah erkenden, Güneş doğmadan
Ve kuşlar tatlı şarkılarını söylemeden önce,
Dağ trolü yakışıklı silahtara evlenme teklif etti
Kaba bir dili vardı.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
Sana on iki şahane binek atı vereceğim,
Gölgeli bir koruda otlayan.
Ne sırtlarına semer vurulmuş,
Ne de ağızlarına gem.
Sana on iki güzel değirmen vereceğim,
Tillö'yle Ternö'nün arasında.
Taşları en kızıl pirinçten yapılmış,
Çarkları da gümüşle doldurulmuş.
Sana altın yaldızlı bir kılıç vereceğim,
On beş altın halkayla şangırdayan.
Savaşta dilediğince çarpış onunla,
Meydanda sen fatih olacaksın.
Sana yepyeni bir gömlek vereceğim,
Giyilebileceklerin en parlağını.
iğne iplikle dikilmemiş de,
En beyaz ipekle örülmüş.
Böyle armağanları memnuniyetle kabul ederdim,
Hristiyan bir kadın olsaydın.
Ama biliyorum ki sen en kötü dağ trolüsün,
Necken'le şeytanın tohumusun.
Dağ trolü koşup çıktı,
Feryat edip gürültüyle haykırdı.
Yakışıklı silahtar benim olsaydı,
Azabımdan kurtulacaktım.
Bay Mannelig, Bay Mannelig, benimle evlenmez misin,
Memnuniyetle sana vereceklerim karşılığında?
Evet veya hayır diye cevap verebilirsin,
Evlenip evlenmeyeceğine.
Bir ortaçağ isveç halk şarkısıdır.Şarkıyı orjinal sözleriyle yorumlayanlar garmarna ve in extremo dur. Haggard son albümünde farklı sözlerle şarkıyı yorumlamıştır.Haggard'ın yorumu daha çok Garmarna'nın yorumuna benzemektedir.Haggard'ın eppur si muove albümündeki en güzel şarkısıdır.Bir ortaçağ şövalyesi ile bir trolün hikayesini anlattığı için müzik de oldukça fantastikdir.
Yüzüklerin efendisi eşliğinde herr mannelig klibini aşağıdaki adresten seyredebilirsiniz.
Şarkının orjinal sözleri aşağıdaki gibidir.
bittida en morgon innan solen upprann
innan foglarna började sjunga
bergatroliet friade till fager ungersven
hon hade en falskeliger tunga
herr mannelig herr mannelig trolofven i mig
för det jag bjuder så gerna
i kunnen väl svara endast ja eller nej
om i viljen eller ej
eder vill jag gifva de gångare tolf
som gå uti rosendelunde
aldrig har det varit nãgon sadel uppå dem
ej heller betsel uti munnen
eder vill jag gifva de qvarnarna tolf
som stå mellan tillö och ternö
stenarna de äro af rödaste gull
och hjulen silfverbeslagna
eder vill jag gifva förgyllande svärd
som klingar utaf femton guldringar
och strida huru i strida vill
stridplatsen skolen i väl vinna
eder vill gifva en skjorta så ny
den bästa i lysten att slita
inte är hon sömnad av nãl eller trå
men virkat av silket det hvita
sådana gåfvor toge jag väl emot
om du vore en kristelig qvinna
men nu så är du det värsta bergatroll
af neckens och djävulens stämma
bergatrollet ut på dörren sprang
hon rister och jämrar sig svãra
hade jag fått den fager ungersven
så hade jag mistat min plåga