özel güçlere sahip olduğunu farkeden bir grup insanın ve ondan öncekilerin maceralarını 3 sezonda 1 yıl ilerleterek anlatan ve izlenesi dizilerden en sevdiğimdir. ben bile bu diziyi yaptığı her türlü hataya, saçmalığa karşın sevmiş sonuna kadar savunmuştum. ah ulan tim kring nettin?.. diyordum bi bildikleri var, 5 sezonun tamamı herşeyiyle planlanmış... ama yok arkadaş gerçekten sırf zaman geçirmek amacıyla bölümleri oynatılan, iyice kurtlar vadisine benzemiş dizidir.* sıkıldım artık 3x11 itibarıyla bunu iyice kavradığım dizidir. tüm bunlara karşın izlemeye devam edeceğim ve umutlarım tükenmiş değil.
30.11.08 itibariyle 3. sezon ilk bölümü cnbc-e'de verilmiş dizidir. 2. sezonun üstünden o kadar vakit geçmiştir ki, 1. sezonu bölüm bölüm hatırlayan cilegin karamele doydugu an * 03x01 izlerken, 2. sezonu çok iyi hatırlamamasından mütevellit nooluyo lan deyip durmuştur. *
--spoiler--
güneş tutulması başladı, tüm güç sahipleri patır patır düşmeye başladı.
Lanet olasıcılar, normal bir insan olmak nasıl görün?!
Bizi özendirirsiniz öyle değil mi o hayal ürünü şeylere?!
Gördünüz insan olmak nasıl bir şey.
Herne ise.
Pek iç açıcı bir bölüm değildi.
Depni'nin neden geçmişteki haline dönmek istemediği ortaya çıktı.
Hiro 10 yaşındaki haliyle bile kafası çalışabiliyormuş bunu gösterdi bize.
10 yaşındaki bebelerin dediklerine kulak vermekte fayfa var, burdaki verilmek istenen ders budur.
Mohindır anadan doğma karşıma çıkmasaydı keşke.
Artur ise tüm olanlara ayrı bir uyuz olmuştur, tırsmıştır, dellenmiştir.
O Haiti'linin kardeşi ne ayak lan hem?
Evin en küçük çocuğu olduğu belli, n00b, lamer herif.
Kıliır, ölmez öldürülemez, ölmemeli, ölmesin, ölme lan sarı katalizör.
Dipnot : Saylır sonunda milli olma yolunda ilk adımı attın ayrıca tebrikler.
--spoiler--
başındaki senaryosuyla neredeyse alakası kalmamış dizidir, hala güzel ama herşeyi karıştırdılar hele arada birkaç bölümü de atlandıysa anlaşılacak gibi değil.
8. bölümde sıçılanı sıvamış ama, 9. bölümde tekrar sıçmış dizidir. Ulan sylar iyilerden değil miydi en son. yine villain oluverdi herif Elle yüzünden. Artık gebertmeden de güç alabiliyor tutmayın sylarcanı. Hiro da zaten çocuk gibiydi arthur amca sıçtı ağzına iyice.
Güneş tutulmasında neler olacak merakla bekliyoruz.
iyiden iyiye aşiret dizisi oldu çıktı bu efendim. o ne öyle, petrelli aşireti resmen. güzel hoşta kim iyi kim kötü, kim petrelli kim değil, kimin eli kimin cebinde, oldu mu olmadı.. dediğim dizi. haydi spoilera..
--spoiler--
çocuk gibi olan hiro iyice çocuklaşmış özünü kavuşmuştur. arthur amcamız kafasını elleyerek hafızasını silmiş etrafta şakalar yapmaya başlamıştır bu velet..babasıda az zırtapoz değilmiş, onu öğrendik..
bu peter dan iyice soğudum yeminle efendim. sylar bi numero zannımca. arthur un yanında falan ama bu adam kötü biri değil. benim gözümde türk olan bu karakter elle ile diyaloglarında suratının hareketleri ve ateşi öğrenme zaman zarfında aynı bi türk gibi davranışlar sergilemiştir. bana öyle geldi..karşı çıkma lütfen.
anne petrelli uykusundan uyanmış gün yüzü görmüştür artık. anlamadığım matt karakterimiz gidip defne bacımızla aşk yaşarken ''aha bak işte arthur biz de böyleydik, noldu bize be yiğidim, neden bu durumlara geldik, hadi bi çözüver beni be goçum'' diyip arthur amcamızda çözmüştür. biraz basit kaçmamış mı orası sizce de? di mi?
şu güç emen zenci japon asker ile yanındaki flint mi ne varya bok mu var bunlarda anlamıyorum. o flint zaten olmayan beyniyle heroluk yapıyor ya ben kendimden utanıyorum. herifin cücük beyni ile hizmet etmesi, ota boka ateş saçması beni kahrediyor valla. bunun mavi, ablasının kırmızı ateşi var. orasıda başka bir farklılık..
katalizör claire ise salaklık yapıp, defne bacımızın, nathan ın yanında benim o katalizör, arthur dedemin aradığı katalizör benim. sylar amcam benim özel olduğumu söylemişti benim o, vallaha da benim bak..diyerek sıçıp sıvamıştır. a benim angut kızım, a benim küçük boylu büyük popolu güzelim, salak mısın sen? güvenilir kişilere niye demiyorsun da o kadar kişinin içinde benim diyorsun. dangalak mısın sen? vallaha çok sinirlendim orada. ayrıca bunun gerçek anası babası yok mudur yahu? bu kızı izlerken övünür müsün, üzülür müsün? ben bunun rölünde oynasam yeminle annem kalp krizinden gider. kız ta 10 katlı binadan atlayıp götü başı patlamadan bir şey olmuyor. orası açılıyor burası açılıyor. hiç mi seyretmiyor bunu annesi. sahte bile olsa kızın be anne o senin.. bu kıza fazla yüklenmeyin..
diğer bölümde güneş tutulması olacak sevgili okuyucularım, izleyicilerim.. bira şişelerini kırıp izlemeniz tavsiyesiyle..
--spoiler--
--spoiler--
ah elle vah elle herolar dururken neden villain lere katılırsın. yazık ettin kendine güzelim. tamda seni sevmeye başlamıştım. efendim ? evet sende haklısın bu herolar villainlere karşı duramaz.
--spoiler--
--spoiler--
3. sezon 9. bölüm itibariyle heroes ve villians safları belirginleşirken, villianslar bariz üstün görünüyor.
villianlar yani kötüler
arthur petrelli - her boku yapabiliyor zaten
sylar - artık adam öldürmeden de güç kazanabiliyor. o da aşırı güçlü.
flint - ateş atabiliyor
knox - karşısının korkusunu emerek insanüstü bir güçe sahip olabiliyor.
elle - elektrik atabiliyor
eski niki bayan strauss - buz gücü var.
herolara bakalım.
angela petrelli - geleceği rüyasında görüyor.
peter petrelli - dizinin en güçlüsü idi lakin şu an güçlerini kaybetmiş durumda.
matt parkman - zihin okuyup, zihinsen hileler yaratabiliyor.
nathan petrelli - uçabiliyor
claire bennet - iyileşebiliyor
daphne - hızlı koşabiliyor.
şimdi bir arthur petrelli zaten peter'ın tüm güçlerine sahipken, peter da güçlerini kaybetmeden önce buradaki tüm karakterlerin güçlerini absorbe ettiği için arthur ve syların karşısında güçleri olmayan peter'lı bir kahramanlar takımı nasıl kazanabilir savaşı bu imkansız görünüyor.
--spoiler--
s03e08 ile altımıza sıçırtmış dizidir. geçmişe gittiğinden dolayı her olayda ''ohaa lan'' ''yuhh mına koyum'' gibi tepkiler verdirtmiştir.
--spoiler--
hiro nun geçmişe gidip olayların gidişatını, nasıl olduklarını bizlere gösterdiği ve arthur petrelli nin nasıl bitkisel hayatta kaldığı, syler ın nasıl bu hale geldiği, şirketin amaçlarının birazda olsa ne olduğu, ateş saçan kardeşleri ve bunun gibi bazı olayları değinmişler, tadından yenmemiştir.
benim takıldığım nokta bu afrikalı esmer adam ın arthur petrelli nin geleceğinden bihaber oluşu. arthur amca nın tamam süpersonik manyak güçleri mevcutta, e geleceği neden göremedi bu afrikalı amca. ayrıca kafasını neden koparttı arthur emmi. yani zaten gücün var, gücünü em. bi boka yaramaz zaten ondan sonra, ne diye kafa koparıyorsun.
sonra hiro ya sözüm. sen gördün kafanın kopuk olduğunu. ne diye bakıyorsun ki. ışınlansana olum. vallaha öldürcek bu herif seni. zaten senaristler açıklamış. prison gibi oldu bak buda. bir ana karakter ölecek diye. gitmese bari. hayır fazla sevmiyorum hiro yu ama öldürmeyin bu adamı lan. vallaha bak.
bana göre hiro ölmez, yani amaçları tamam bizim bakın geçmişte neler oldu bitti. alın görün gibi bi şeyler anlatılmaya çalışılmış olabilir ama hiro bu olayları anlatmalı diğerlerine. ando var diyoruz ama ando nun gücü yok. yani arthur bunu alıp ne yapacak ki. ayrıca ileride ando ve hiro karşı karşıya gelmeyecek mi? yani hiro nun gücünü alır bırakır. ando yu da belki alır güç verir karşı karşıya getirir.
arthur denen zibinin ne bok olduğunu gördük. peki linderman denen herifi kötü biliyorduk adam anne petrelli ye iyilik yaptı. iyi gibi gösterildi bu adam. sonra bu şirkete iyi dedik. mına koyum syler ın o katil olmasının sebebi bu claire ın gözlüklü ibiş babasıymış. noluyo olm. yeminle iyi denilen adamlar kötü, kötü denilen adamlar iyi çıkıyor. gerçi sonra babasına şirket yaptırtıyorda. amaan neyse..
neyse azımız açıkta, kıçımız donarak seyrettik bu bölümü. çok soğuk buralar..
--spoiler--
s03e08 ile daha önceden söylediğim lafları bana şimdilik yedirmiş olan dizi...
sıçıp sonra sıvamak nasıl olur bunu s03e08 bize gösteriyor heroes. spoiler olayına fazla girmeyeceğim. kafadaki birçok soru işareti siliniyor.
Taa ilk bölüm-ler-e gidildi, bazı olayların derinine inildi bu bölümde.
Başkada bi' şey olmadı.
Ha kahinimizin kafası uçtu ve Baba Petrelli Hiro'yuda safdışı bıraktı.
Gerçi kahin geleceğini nasıl göremedi onu anlamış değilim, başka zaman Hiro'nun kafasına vurmayı biliyordu tavayla!
"uygarlık ilerledikçe cehalet de artar" sözünün en güzel örneği olan dizi.
hadi lost neyse, işin başında mistifikasyona sığınacağını anlamayıp izlemeye başladık, bi nokta gelecek bu işlere mantıklı bi açıklama getirecekler diye bekledik fakat adamlar zaman yolculuğundan girdiler ada taşımaya vardırdılar işi.
peki bu heroes neyin nesidir acaba? hani insan oturup kıçıyla gülmek için izlemeye kalksa ona da izin vermiyor 15. sınıf korku filminden fırlama çığlıklar feryatlarla.
insanlar ikiye ayrılır bence; lost heroes gak guk izleyenler ve dexter sopranos bik bik izleyenler, ben ikinci tarafı tercih ediyorum, eyvallah birader.
nihayet 3. sezonunu izlemeye başladım. tanıtım bölümünü de sayarsak 8 bölümü de izledim. kısa ve öz söyleyeyim; olmamış abi!..
heroes gittikçe türk dizilerine benziyor. tek farkı bilimkurgu-fantastik öğeler taşıması. birde ekşıın sahnelerinin başarılı olması. bir kere ben tanıtım bölümündeki "bu dizide neyin ne olacağını, kimin kötü kimin iyi olacağını asla bilemezsiniz" mottosuna gıcık oldum.
zaten bu olay yüzünden dizi bok yoluna gidiyor. öldü denilen adamlar canlanıyor, yeni herolar her taşın altından çıkıyor, iyi bildiklerimiz kötü, kötü bildiklerimiz iyi oluyor!.. lan yeter artık. sıçayım bu gizeme. beklentilerin dışında senaryo yaratması çabasından bir ton mantık hatası oluşuyor. tek tek yazsak zaten heroes başlığı 50 küsürü bulur. bu yüzden bu diziyi de daha fazla popüler etmenin bir anlamı yok.
tanım: "ne yapalım artık başladık bir kere" diye yeni bölümleri zevk almadan izlediğim/izleyeceğim dizi.
gelecek ve geçmişin birbirine girmesiyle oyuncu sayısı 2 katına çıkmış olan dizi. çok fazla ilgimi çekmiyor artık eskisi gibi. tek kale maç yapar gibi senaryo yazmaya başladı senaristler. halbuki nerede o birinci sezon.
