lan buraya yazıp kendimi rezil etmeyim dedim ama dayanamıycam. bu claire hakkında kafama takılan, gecenin 3'ünde balkona çıkıp sigara içememe sebep olan bir soru var:
şimdi bu claire zedelenen, kesilen biçilen organını yenileyebiliyorsa ömür boyu bakire mi kalacak? ya da nası olacak? evrim bunları düşünmüş müdür? ilerde doğum yapsa ikinci bir meryem gibi olmaz mı? hristiyan alemi buna ne der? bide okula neden hep pon pon kız kyafetiyle gidiyor? insan kokar yav.
herkesin super kahraman oldugu dizi. artik kendimden bile $uphe ediyorum. yarin birgun cikip ben ucabiliyorum, ulan ben zamani bukuyorum dersem $a$irmayin.*
anneyle seyredince hiç bir keyfi kalmayan dizidir.
-eeee,madem uçuyordu, şimdi de uçsun ya.
-eee, madem zamanı geri alabiliyor, niye korkuyorlar ki, habire bi ileri bi geri hallederler.
-eee, madem hiç ölmüyo, her şeye bu koşsun o zaman.
1x23'ün alt yazısının da çıkmasıyla, dizi tutkunları 1. sezonun finalini keyifle izlemeye başlamıştır. çok fena olaylar oluyor, insanın içi içine sığmıyor..
evrim teorisi, süper kahramanlar, tesadüfler, anlaşılamama sıkıntısı, çizgi romanlar ve izleyeni duvardan duvara çarpan akıcılık... her şekilde insanın içindeki uyuşukluğu söküp atan bir dizi. bünyede tam bir placebo etkisi yaratmakta.
ps: episode 4de, " 'hepiniz beş hafta içinde öleceksiniz, ve sonra new york havaya uçacak.' cümlesinin ingilizcesini öğrenmeliyim!" lafı ile beni benden almıştır.
ilk olarak david bowie tarafından söylenen ve sonradan wallflowers tarafından da başarıyla icra edilen güzel bir rock şarkısıdır. godzilla filminin soundtrack parçaları arasında da yer alır.