mevcut başbakanın kendi iktidarı döneminde ulaşmaya çalıştığı bir ülküdür.eskiye nazaran oldukça artan üniversite,üniversiteli sayısı olaya düz mantık ile bakılması durumunda başbakanımızın bu konuda başarılı olduğunun göstergesidir..
ancak eğitim vermekten daha mühim olanı kaliteli eğitim vermek olduğundan iktisadi gözle bakıldığında üretim arttıkça kalite düşer.kalitesiz eğitim hem kısa vadede hem uzun vadede bir çok sorunun başlangıcı olur.türkiyedeki işgücünün en büyük sıkıntılarından olan kalifiyesiz elemanlardır.bir konuda uzmanlaşmayıp tüm konularda biraz fikir sahibi olmak çağımızın vebası olsa gerek.
örneğin meslek lisesinde herhangi bir bölümü bitiren bir öğrenci bazı fen edebiyat fakültesi bölümlerini veyahut mühendislikleri kazanabilir.üniversiteyi bitirdikten sonra okuduğu bölümle alakalı bir mesleğe sahip olması zordur,lisede aldığı eğitimide bir işe yaramayınca işsiz kalması muhtemel,iş yapsa dahi kalifiyesiz,kalitesiz bir işgücü oluşacaktır.
tüm bunların sonucu olarak denilebilir ki eğitim kalitesi bu haldeyken herkes üniversite okumasın.önce eğitimin kalitesi artsın,ardından duvar işçiliğine dahi üniversitede bölüm açın efendim.
işsiz sayısının patlama yapmasına neden olmasıdır. meslek zanaat yapacak olan insanların azalması ve halkın alt işler olarak tabir ettiği işleri yapacak adam bulunmamasına neden olacaktır.
Yurtdışında bir dersten 2 bazı derslerde 3 kere kalırsanız o ülkede o bölümde tercih yapamıyorsunuz bir daha. Ayrıca okuldan atılıyorsunuz.
Bizim burada bir ara üniversiteyi en fazla 12 yılda bitirme hakkı vardı. Şimdi onu da kaldırdılar diye biliyorum. Önemli olan diploma değil bilgi. Herkesi diplomalı yapsan ne olacak? Sadece gövde gösterisi. ilikleri çıkarılmış kemiğe döneriz.
