yalnızlık beynimizin formatlanması, önbelleğin boşaltılması, geleceğe dair plan ve programların yapılması ve hayatımızdaki bütün ilerlemelerin kontrol edilebilmesi için çok önemli bir evreyken, günümüz toplumunun nedense hiç kullanmadığı bir çöpe dönüşmüş durumdadır. günde 12 saat çalıştığımız bir işyerinde öğlen molasına çıktığımızda, on dakikalığına tuvalete sıçmaya girdiğimizde, sokakta yürürken ve bunun gibi birçok yalnız kalmamız gereken durumda elimizdeki telefonumuz ve kayıtlı olduğumuz onlarca sosyal platform yüzünden yalnız kalamamaktayız.
üç arkadaş bir kafeye gidip muhabbete başlamamızın daha 3. dakikasında telefonunu eline alan arkadaşımın telefonunu münasip yerlerine kafamda binlerce kez sokarak kendimi tatmin etmeyi çok severim. neymiş? mualla kendisine vatsaptan gömdüm yazmışmış.
akşam eve gittiğinde kıçını devirip yattığı ilk yer bilgisayarın önü olan insanlara da durmadan selam ederim. iyi insanlardır kendileri.
tivitır dan atıp tutanlar, instagram dan, vine dan coşanlar da mükemmel insanlardır.
günümüzün her bölümünde o aklına soktuğumun akıllı telefonu elimizdeyken, bilgisayar kucağımızda uyurken, telefonun ahizesi suratımıza yapışmışken hangi yalnızlıktan bahsediyoruz ki biz hep?
ne kadar ararsa arasın her insan yalnızdır. sadece bir derdini veya mutluluğunu paylaşacak birini bulabilirsin o kişiye de hiçbir şekilde içinde ki hisleri olduğu gibi anlatamazsın çünkü herkes farklı hisseder.