Önce emperal olmayı aşıladılar sonra kapital...
tüketimi istediler, reklamlar, markalar, yarıştırır gibi giydirmeye başladılar bizi. D's damattan, zaradan bilmem nereden.
ihtiyacı olsun olmasın hep almak var insanlarda, bir marka takintisi, lukse yakin olma seremonisi... tek tip insan yaptilar bizi.
yedigimiz yemek ictigimiz su bile marka artik.
dinledigimiz muzik, kullandigimiz kelimeler bile hep benzer.
cocuklarda bile bu var dinlenen muzik ve gruplar hep ayni, onun disina cikan dislaniyor, cagin gerisinde kalmis sayiliyor. Ici bos dolu hic onemli degil gundemi uretici belirliyor serbest piyasa da halka oynuyor.
kizlarin makyajlari sac sekilleri hep ayni... kara kuru biri bile moda diye herkeste varoldugu icin bir beyaza yakisacak renkleri boyatiyor o gitmeyen yuz ve ten uyumuna.
ayni giyiniyoruz. Ictigimiz kahveye kadar marka olmali. Ne o balik kiz markasi isim vermeyelim simdi.
yanii durum vahim. Ben de yapiyorum bunu, sen de o da biz de.
Düşünememe,iradeye hakim olamamanın sonuçlarındandır.
insanın yeme,içme,cinsellik,beğenilme gibi duyguları aşırı tahrik edilir.
Duygular ve hayvani hisler akıl güneşini perdeler.
çağı yakalamayı yanlis anlamisliktir.
bilgi yerine hazır olani beyninize alırsanız olacagi bu.
bundan kötüsü dusmanlik, o da zamanla gelince milleti birbirine dusurenler köşelerinde kis kis gulecek.
"dünyanın şiirselliğini yitirmesi" olgusunun semptomlarındandır. ilerde yaratacağı androidlerin kendisini yok etmesi paranoyası üzerine filmler yapan insanoğlu o androide zaten dönüşmüş olduğunu farketmezse vay haline.