uzun versiyonu: herkesin karısını sikiyorlar, benim sadece haberim oldu.
güne kahvesiz başlayamamak ile güne saat 16.00'da başlamak arasında tercih yapılması gereken bir hayat. ya beyaz yakalı, yavşağın önde gideni, ağzını yaya yaya konuşan nefis itici bir ofis çalışanı ol ya da sabah 6'da yatıp, akşam 4'te kalkan işsiz bir hiç. seçim benim.
her ikisini de köküne kadar gördüm. her ikisinden de ölesiye nefret ettim. "yazın bir marmaris yapsak" tribini de yaşadım, 3 ay sonra "sigara almaya çıkayım, hem yürümüş olurum" çabasını da. kalabalıktan da sıyıracak gibi oldum, yalnızlıktan da. bu düzen herkesin anasını sikiyor eyvallah da, ben farkındayım. öyle arada kalıyorum bazen, öyle tereddüte düşüyorum, öyle hiçbir şeyden emin olamıyorum ki; kitlenip kalıyorum. "ağbi hayat senin, canın ne isterse onu yapacaksın, kalbinin sesini dinle" diyorlar da kalbimin sesini duyamıyorum ki amına koyayım.
verdikleri kızların anasını sikeyim hepsinden nefret ediyorum, eğer kızlarını vermezlerse de eve gidip ağlıyorum. evde yapayalnız titrerken hayattan nefret ediyorum, benden bir şeyler eksilten iğrenç kalabalıkta ise katil olmak istiyorum. parayla düştüğüm o ipsiz kuyudan uyanamamaktan korkarken, parasızken o kuyuya balıklama dalmak istiyorum. sevgiden korksam da muhtaç olduğum için kendime öfkeleniyorum. ben arada kaldım. araftan çıkamıyorum. herkes aynı tamam da, ben idare edemiyorum.
hastaneye basur ameliyatı için korkarak girdim. yanımdaki hastanın basurunun benimkinden çok daha kötü olduğunu öğrenince mutlu oldum.
10 aydır işsiz, evde göt büyüten birisi televizyonda kağıt satarak geçimini sağlayan, hem okuyup hem çalışan bir çocuğun haberini duyunca "helal olsun" demişti.
yıllarca "ünlü isim miami'de yazlık aldı" haberlerinden, ilk maaşımı aldığımda "miami olmazsa antalya olsun" diyerek sahibinden'den yazlık bakmaya başlamıştım. maaşım 1500 tl idi.
ilk cinsel deneyimimde kız arkadaşıma "gırtlağa kadar al" demiştim de, hepsini aldığında küçük diline bile değmemişti.
ankara'da öğrenciyken, adıyamanlı arkadaşım babası yanına ziyarete geldiğinde onu alıp starbucks'a götürdü.
"bana babam bile karışmıyor ya sen kimsin" diyen bir kız arkadaşı babasının lise sona kadar dövdüğünü 1 yıl sonra öğrendik.
ailesi alkol yüzünden dağılan birisi gözlerimin önünde yıllarca "rakı candır" diye göt yırttı.
birisi, karısının kendisini aldattığını öğrendi. "abi niye bir şey yapmıyorsun" dedim. "herkesin karısını sikiyorlar, benim sadece haberim oldu" dedi.
ben kimim? bana kimleri gösteriyor, kimlerle eşitlik veriyor, kimlerle yarıştırıyor, kimlerle birlikte yaşatıyorsunuz? hüzne bakışımı, mutlu oluşumu, hırslanışımı kim belirliyor? hepinizin anasını sikeyim.
siktir et hayatı, sağlam maddi gücün yoksa içinde bulunduğun durumdan çıkabilmen çok zor. o sebeple hala geç değilse bir şeyler yapmaya çalış. ne bileyim göt büyütme kpss çalış vs.
mesela hayattan nelerden zevk aldığına bak. aralarından ucuz, çok fazla masrafı olmayanları yapmaya çalış. hayatı nasıl yaşamayı seviyorsan öyle yaşa.
olmuyorsa da bunun için kendini üzmenin çok da anlamı yok.