evet ben dahil dünyadaki tüm insanların bir maskesi var yanında taşıdığı.kimi iş görüşmesinde, kimi dost sohbetinde, kimi flört ederken biriyle mutlaka takıyor o maskeyi. çeşitli durumlar kendimizi özellikle de zayıf yönlerimizi saklamamıza teşvik ediyor bizi.
ben bugün ağladım mesela çeşitli sağlık problemleri yüzünden. evet insanlar ağladığını söylemekten çekinir.
kimi fakir olduğunu söylemekten, kimi yalnız olduğunu söylemekten.
bunu bugün anlamadım tabi ki ama buna bugün son verdim.
başından öptüm sevdiğimi, seni seviyorum dedim, yanında ağladım ve sonra hastaneden çıkıp kendimi sokaklara attım.
bugün ben maskemi körfeze attım.
evet var tabi ki.. aile ortamında, ilişki sırasında, bizden küçüklerin yanında, hocaların yanında, ilerde işimiz düşecek olan birinin yanında hep farketmesek bile farklı bir tavır takınırız. bu da bir maskedir. kendimizi mükemmel sanıp insanları eleştirmeyi bıraktığımızda, maskenin aslında olağan bir şey olduğunu fark ederiz.
ancak yeter ki bu maskeyle hem kendimizi hem de başkasını kandırmayalım; benliğimizin farkında yaşayalım.
evet bu öğütten sonra dayanamayıp şunu da yazmak istiyorum. çağrışım yaptı;
(bkz: herkesin bir popisi var)
hayat tek bir maske ile sürdürülemiyor ne yazık ki. dışarıda en güçlü ve cesur gözükenini takmanızda fayda var. diğerlerini evde yalnızken ayna karşısında denersiniz.
gına getirmiş klişedir.
karşılıklı olarak oturmuş bira içiyorken birden dışarı doğru dalgın dalgın bakmaya başladı, nıç nıç nıç diye bir ses çıkardı, bu durumda ne oldu abi denilmesi gerekir ki, bir sarhoş muhabbeti başlasın, fakat demedim. tekrar uzaklara bakıp nıç nıç nıç diye ses çıkardı, yine demedim, biramı içmeye devam ettim. sonra tekrar ilgi istermişcesine nıç nıç nıç sesi çıkardığında artık kaçışımın olmadığını anlayarak, ne oldu abi? diye anlamsızca sordum. cevap: "şu insanlara bak, herkesin bir maskesi var" oldu.
çok basit sıradan bir klişedir, iki bira içen herkes buna inanır.