bütün bedbaht duygulardan arınmış bünyenin toprak, su ve doğanın geri kalan tüm fertleriyle aynı frekansta buluşması, yıldızların barışması. ufkun öyle bir açılması ki, her zaman orada olan ama daha önce farkedilemeyen tüm güzelliklerin gül bahçesi gibi ruhun önüne serilmesi.
Bir çiçeği seviyorum.
Çünkü güzel bir kokusu, bana yaşama enerjisi veren rengarenk yaprakları var.
Bir köpeği seviyorum.
Çünkü onun başını okşarken içimde tatmin bulmamış duygularımı tatmin ediyorum.
Sevgiyi, sadakati, şevkati onda buluyorum.
Bir dilenciyi seviyorum.
çünkü bana ne kadar güzel bir hayat yaşadığımı hissettiriyor.
Yeni aldığım ayakkabılarla, onun yalın ayak gezdiği sokaklarda yürümekten utanırken,
Erdemli bir insan olma arzuma doyuyorum.
55 t yi seviyorum.
Çünkü beni babaanneme götürüyor.
Babaannemi seviyorum.
Çünkü onda yaşlılığın güzelliklerini görüyorum.
buruş buruş olmuş ellerinde yaşanmışlığın kokusu var.
Onun sayesinde yaşlanmaktan korkmuyorum.
Bir mezarlığı ziyaret etmeyi seviyorum.
Çünkü iliklerime kadar yaşadığımı hissediyorum orada.
irkiliyorum.
Anlamlı bir yaşama irkiliyorum.