herkesi kendi dinine inanmak zorunda sanan dinci

entry17 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. bir de kendi gibi yaşamasını bekler ki evlerden uzak.
    3 ...
  3. 3.
  4. 4.
  5. her insanın zorla ateist olmasını isteyen ateistciklerden daha mantıklı düşünen insanlardır.

    zorunda kelimisinide bir ateistciğin götten uydurması olarak almak gerekir ki dinde zorlama yoktur.

    isteyen gelir kendini kurtarır isteyen kahrolur gider.
    2 ...
  6. 5.
  7. söz konusu "islam" ise (bkz: bencillik) yasaktır.

    gerçek manada cennet-cehennem idrakine varmış insanın çabalarıdır. yoksa bu konulara vakıf olamamış kişilerin yaptığı din mücadelesi nefsi bencillikle alakalıdır.

    (bkz: asr suresi)
    0 ...
  8. 6.
  9. en son rtenin binnaz toprak'a verdiği tepki nedeniyle rtei de bu kategoriye sokabiliriz.
    1 ...
  10. 7.
  11. 8.
  12. temennisidir. ki ben de öyle isterim. ama allah celle ayetinde de belirttiği gibi;
    kalplerinde hastalık bulunanlar ve kâfirler de, 'allah bu misalle ne demek istedi' desinler. böylece allah, dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola iletir. (müddessir suresi, 31)
    1 ...
  13. 9.
  14. (bkz: cihat anlayışı) dır efendim.kurana da bunu söyler allaha şirk koşanları(müslüman olmayan) müslüman yap.eğer yapamıyorsan cizye(haraç) isteyeceksin vermiyorsa onu allah uğruna öldür.osmanlıda bunu yapmıştır...
    0 ...
  15. 10.
  16. islamda zorlama yoktur diyenlere yine kendi kitaplarından bir ayet:

    kendilerine kitap verilenlerden Allah a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçük düşürülüp elleriyle cizye verinceye kadar savaşın`(tevbe suresi 29. ayet)

    ya kuran'ı okumuyorlar ya da iki yüzlülük yapılmakta.
    0 ...
  17. 11.
  18. leküm diniküm'ü bilmeyen müslüman ve gayri müslümün zannıdır.
    0 ...
  19. 12.
  20. kendi inançlarında olmayanları iyilikle diyalog yoluyla ikna ederek kendilerince gerçek olan hak yola çağırmak her dinin doğuş aşamasındaki ilk adım, ilk başvurulan taktiktir. fakat bu bahsettiğimiz din güçlendiğinde ideali değişir. senin dinin sana benim dinim bana anlayışı yerini hak din tüm dünyaya eğemen olana kadar durmak yoka bırakır. işte bu durum fikir ve vicdan özgürlüğünün karşısındaki en büyük engellerden birinin göstergesidir.

    kuran'dan bir başka ayet: ''Fitne ( kâfirlik ) kalmayıp , yalnız allahın dini ( islamiyet ) ortada kalana kadar onlarla ( kâfirlerle ) savaşın.Eğer vazgeçerlerse ( kâfirlikten vazgeçip islam olurlarsa ) sataşmayın'' Bakara Suresi 191.

    Dinde zorlama olmaz şeklinde sanılan ayet (leküm diniküm veliyedin) , sanıldığı gibi ''insanlar din seçiminde özgürdürler.'' anlamını değil , ''dinsel zorluklarda insanlara kolaylık sağlanır.'' anlamını taşımaktadır. Örneğin sıcakların arttığı yaz mevsiminde namaz kılmak zorlaşabileceği için Muhammed , ''Sıcak şiddetlendiği vakitte salat-ı zuhru serinliğe bırakınız.Zira sıcağın şiddeti cehennemin kaynamasındandır.'' demiştir. ( Sahih-i Buhârî c.II , s. 518 ve c.III , s.484 )

    işte , ''dinde zorlama olmaz'' ayetinin aslı budur. Sanıldığı gibi , ''herkes istediği dini seçebilir.islam bu konuda insanlara hoşgörü tanır.'' anlamında değildir

    işte müslüman'ın dinine bakış açısı: (bkz: (#7132427))
    0 ...
  21. 13.
  22. 14.
  23. adı üstünde din-ci olduğu içindir.insanın " ulan yalak ağızlı senin dinin sana benim dinim bana" diye ayet var mı yok mu?" diye sorası geliyor.

    ama bunlar anlamaz.
    0 ...
  24. 15.
  25. o allah ve insan arasındadır, kime ne.
    0 ...
  26. 16.
  27. 17.
  28. aslında islama göre herkes hak yolu bulmak zorundadır. ama islami kesimdeki bu fikir ayrılığının sebebi kuran'dır. kuran'a baktığımızda Mekke'de inen ayetlere Mekki, ve Medine'ye Hicret'ten sonra inmiş olanlara ise Medeni ayetler denir. bu iki farklı zamanda indirildiğine inanılan ayetler, yumusaklik ve sertlik, bakimindan birbirlerinden çok farkli ve genellikle çeliskili niteliktelerdir. bu farkliliklar ve bu çeliskilerin nedeni, Muhammed'in Mekke döneminde henüz güçsüz iken, Medîne'ye geçtikten sonra ise giderek güçlenmis olmasindandır. Mekke döneminde iken pek az taraftar toplayabildigi, yâni henüz güçsüz durumda bulundugu için. Kur'ân'a, hösgörülü, yumusak, barisci, ögüt verici (teblig edici) gibi görünümlü âyetler koymustur. Bunlar arasinda:

    "Allah'tan baska yalvardiklarina sövmeyin ki onlar da Allah'a sövmesinler." (K. 6 En'am 108)

    "Ey Muhmammed !Rabbin isteseydi dunyadakilerin hepsi inanirdi.Hal boyle olunca,insanlar inansinlar diye sen zor mu uyguluyorsun " (Yunus suresi 99.ayet )

    ''(Ey Muhammed!) Yine de yüz çevirirlerse, artik sana düsen anacak açik bir teblig'dir'' (Nahl, 82)

    "Ey Muhammed de ki !ben dinimde ihlasla ile ancak Allaha ibadet ederim.Siz (musrikler) de Allahtan baska istediginize tapin." (Zumer 14 ve 15)

    ''(Ey Muhammed!) Ayet'lerimiz hakkinda ileri geri konusmaya dalanlari gördügünde, onlar baska bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur'' (En'âma 68),

    ''Ben de sizin taptiklariniza asla tapacak degilim. Evet siz de benim taptigima tapiyor degilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadir'' (Kâfirûn, 6)

    ''Biz Resûl'leri, sadece müjdeciler ve uyaricilar olarak göndeririz'' (Kehf 56)

    "Ey Muhammed, sen ögüt ver, esasen sen sadece bir ögütcüsün . Sen onlara zor kullanacak degilsin" (Gâsiye 22-24)

    "Dinde zorlama olmaz" (K. 2 Bakara 256)

    ''onlar savasmadikça, siz de onlarla savasmayin" (Bakara 191)

    Fakat daha sonraki Medine döneminde Kuran'a yerlestirdigi ayet'ler (yani Medeni olan ayet'ler), sertlik ve siddet ifâdesidir:

    ''Müsrikleri, bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. '' (Tevbe sûresi, âyet 5)

    ''Ey Peygamber! Kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir.'' (TAHRiM 9)

    ''allah ve peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezası öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayakları kesilmek ya da yerlerinden sürülmektir.'' (maide 33)

    ''onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşki siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler. allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün. onlardan dost ve yardımcı edinmeyin.'' (nisa:89)

    ''Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. inananları da teşvik et. Umulur ki Allah, küfre sapanların gücünü kırar. Allah, kuvvetçe daha üstün, cezalandırmada daha güçlüdür.'' (Nisa 84),

    ''Hakkı inkara kalkanların kalplerine korku salacağım; öyleyse (ey inananlar) onların boyunlarını vurun, parmaklarını kırın!'' (Enfal 12)

    "Onlari buldugunuz yerde öldürün, Fitne kalmayip yalniz Allah'in dini ortada kalana kadar onlarla savasin" (Bakara 191-193)

    (Kitab ehli'ne yani Yahudilere ve Hiristiyanlara ve Islam'i din edinmeyenlere karsi) boyunlarini büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savasin" (Tevbe 29)

    bu durum sadece islam'ın yayılışında değil hemen hemen tüm dinlerin otorite olması sürecinde yaşanmıştır. başlarda demokrasi inanç özgürlüğü sloganları altında iktidarı ele geçiren dini sistemler, kendilerini o iktidarda kalıcı kılmak için diğer inanç sistemlerine karşı savaş açmışlardır hep.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük