"herkesle aram iyi olsun insanı" diye bir tip vardır. Nabza göre şerbet verir; duruşunu, hayata bakışını net olarak ortaya koyamaz. Bu tipler iyidir hoştur da hayat yolunda çabuk kaybederler ne yazık ki.
Hatırlamıyorum hangi şairdi, bir taksiye biniyor taksici de kendisi de peltek, Neyeye gidiyoyuz diyor taksici
- o da dalga geçeceğini düşündüğü için, karaköy demiyor, eminönü diyor karaköye kadar yürüyor.
kedi ulaşamadığı ciğere mundar demiş hadi len ordan tenekeler hörkösö öyö dövrönmök yöpmöcök sömömö döğöl kime göre neye göre, kötülük değil de hep iyi düşünüp insanlara iyi davranmamın zararını değil faydasını gördüm, ve bu dünyada ilahi adalet diye de bir gerçek var saçmalarken bunu da düşünün amk iyi olmaya gücünüz yetmiyorsa iyiler hakkında diliniz o kadar uzun olmasın.
nabza göre şerbetçi ve çıkarcı bir kişiliğin aksine tamamen iyi niyetli biri ise muhtemelen uzaylı olabilir. insan dediğimiz varlık yapısı itibariyle egoya sahip bir yaratıktır. safi içtenlikle herkese aynı şekilde davranmak, kişinin kendisi bunu kabul etmese bile kendisini farkında olmadan kandırmaktan dolayı ne yazık ki göremeyip bir şekilde kaçırdığı bir gerçekliği illüzyona uğratıp bunu gerçekmiş gibi algılaması ve kabul etmesidir. ayrıca insanoğlu henüz buna hazır değil üzgünüm. bu konuda daha çok yolumuz var. şahsi düşüncem ve inancım şu ki çok ama çok ilerde herkesin birbirinin aklını okuyabildiği ve yine herkesin birbirine iyi davrandığı bir nesil olacak, ama bu insan olmayacak.
silkilmeye çok müsait insan modelidir. birileri tarafından devamlı kendine getirilmesi ve herkese iyi davranarak bir şey elde edilemeyeceğini, bildirmek üzere diğer insanlar tarafından silkilmek sûreti ile kendisine getirtilmesi müstahak insandır.
sonra duvarlar örmeyi öğretiyor hayat. koşulsuz güvenmemeyi. mesafeli olmayı, bi durup düşünmeyi. belki hiçbirzaman insanlarla boğaz boğaza olmuyor, kimseden nefret etmiyorsunuz ama en azından uzak durmayı öğreniyorsunuz.