düz koyu renkli, 6 drop, slim fit, 50 beden takım elbiselerinizi görebilirmiyim dediğinizde apışıp kalan, sadece sizin istediğiniz takımı gösteren, kendi kafasına göre saçma sapan tavsiyelerde bulunamayan tezgahtardır. Ne istediğini bilmeyen müşteriye her istediğini satmaktadır oysaki. Ama sizin o salak müşterilerden olmadığınızı daha ilk cümlenizden anlamıştır.
ayrıca ikna yeteneği güçlü kızdır.
-nasıl oldu sizce biraz büyük gibi mi oldu sanki?
+çok yakıştı efendim hem biraz büyük olsun ne olacak büyüyünce de giyersiniz.
-daha ne kadar büyüyeceğim 21'e gireceğim yakında.
+olsun efendim 25'e kadar yolu var bilim adamları açıklamış. siz bunu alın emin olun ki harika durdu üzerinizde.
-peki madem kasa ne tarafta?
(bkz: saflık)
tek amacı işini yapmaktır,satış yapsında ne oluyorsa olsundur.ecüc,büçüş ne giyerseniz giyin tek lafı "aa çok yakıştı lafı ve beraberindeki samimiyetsizliğidir.
derdi para kazanmak olan çalışandır sadece.
alıcı olarak da her söze kanmamalıyız yani. bize neyin yakışıp yakışmadığını bizden başka kim bilebilir ki?
ileride iyi bir politikacı olabilecek kızdır. iyi bir mevki, makam sahibi olması da mümkündür. ülkeyi satmanın yolu gençlik yıllarındaki başarılı satışlardan geçer. *
samimiyetsizdir, yapmacıktır. o doğallıktan uzak gülümsemesi ile inceleyen gözlerinin arasındaki negatif enerji içinize işler, alışveriş yapmaktan soğursunuz. Bir de bunların başınızda dikilen versiyonları vardır ki rakip firma başına.
kendisine iyi davranmayan kişidir.zira hiç olmadığı halde çok yakıştı dediği için bir süre sonra ona kanıp da alışveriş yapan kişi pişman olup dönecek ve bir o kadar daha tezgahtarı yoracaktır.eğer gerçekten yakışanı verse bir kez ilgilenmek zorunda kalacak ve daha az yorulacaktır.
sattığın malın normal fiyatını indirimliymiş gibi söyler ayrıca. yani şöyle:
- ne kadar bu?
- 18 ama sana 15 olur abla.
yani bu mal aslında 15 lira ama sanki indirimliymiş gibi anlatır.
