sabah yataktan kalktığın an asıktır suratın ve başlar aksilikler ; çorabını bulamazsın mesela, mesela çıkmaz cebinden akbil'in ya da geç kalmışsındır (işe, okula, dershaneye), imzayı attırmak için beklersin müdürünü gelmez, yarınki sınav için arkadaşından ders notlarını alırsın fotokopi makinesi arızalanır, deneme sınavların vasatın altındadır üniversite sınavına iki ay kala ve devam eder ; bir günü böyle geçer bazısının, belki bir haftası, bir ayı, bir yılı yaşam biçimi olur bundan sonrası oysaki kasedi geriye sarıp yataktan güler yüzlü mutlu ve huzurlu olarak başlamalıyız hayata her şeye ve herkese rağmen birde öyle oynamalıyız oyunu...
Her zaman yapılması gereken bir şeydir. Çünkü pozitif enerji yaymak, pozitif enerji almak demektir. Hiç konuşmadığın bir insana gülümse bir kez, ertesi sabah oda sana gülümseyecektir. Küçük çocuklara gülümse, yaşlı teyzelere, genç çiftlere, balık tutan balıkçıya... Gülümse derken öyle otuz iki diş sırıt demiyorum küçük bir tebessüm bile yeter. Gülümsemek mutluğuğu getirir. Lisede edebiyat öğretmenimin söylediği bir sözle yazımı bitirmek istiyorum,'' Dünyada yok senden bir tane daha, sakın GÜLÜMSEMEYi unutma!''