iddialı ama doğru bir söylem. bu dünyadaki tüm zenginlerin malının 40'ta 1'lik kısmını verdiği takdirde, fakirlik sorununu tamamen ortadan kaldırma olgusudur.
örneğin bill gates'in malının 1/40 kısmı ile Dünya'da binlerce zengin ortaya çıkabilir. bill gates gibi 10 zengin'in on bin tane zekat verebilecek zengin ortaya çıkarması, ondan sonra o onbinlerin de farklı zenginler ortaya çıkarması sonucunda başlayan döngüyle dünyada zengin ve fakir sınıfları tamamen ortadan kalkabilir.
Aslında bu bir kampanya ile de duyurulabilir. "Kapitalizm, ZEKAT'ın ayak sesleriyle irkildi!" başlığıyla yapılacak olan geniş çaplı bir kampanya. özellikle nişantaşı, etiler, tarabya, ortaköy, yeşilköy gibi istanbul semtlerine afiş şeklinde asılmalıdır. **
400 birim malımız var. zekatı veriyoruz. 400de 10 gitti. kaldı 390 birim. bu verilen 10 birim 10 kişiye dağıtıldı. hepsi 1 birimlik zengin oldu. elinde 1 birim olan ile 390 birimlik bir olur mu? neyse diyelim ki farklı ülkeler farklı şartlar vesaire.
1 birimle kendi çöplüğünde bill gates kadar zengin olan adam 40ta bir zekat verdi. Zekatın zekatı olmaz gerçi. Muhtaç olan zekat ile muhtaçlıktan kurtuluyorsa zekattan alacağı pay düşer vs vs. neyse oldu diyelim. O da verdi 40ta 1. yine kendi çöplüğünde deminki eşitlikten bill gatesler oluştu. bu durumda fakir zengin ayrımı kalmadı değil mi?
Nasıl kalmadı arkadaşım. Binlerce insan birbirine para verdi diye orantıya bakmayacak mıyız? dünyaların küçülme sınırları olmayacak mı? bill gates bir günde 500 ekmek 42 ton et tüketen bir dev mi de, parası çok ama gideri de çok abi modeline uyarlansın.
zengin ile fakir arasındaki uçurum kalkacak bütün bunları 40ta 1 oranı sağlayacak. sanırım kırkta birin tanımı anlaşılamıyor. 40 ta 1 elimde kalan sana verdiğimden büyük demektir. ne kadar uğraşırsan uğraş ilk durumda büyük olan hep büyük kalır. hep uçurum yaratır. hani fitre dense sadaka dense anlarım da en azından formüle edilebilir bir şey ortaya çıkartılabilir. fakat zekat ile fakir kalmayacak demek en gövdesiz tadıyla gebeşliktir.
islam inancındaki sosyal dayanışmanın getirisiyle ilgili bie iddia (zoraki tanım cümlesi bu kadar oluyo kusuruma bakmayın)
meseleye geçelim:
dünyada fon oluşturulup, zengin insanların mallarının kırkta birini oraya bağışlaması suretiyle , afrika'nın bir zekat döneminde kurtulacağına dair ortaya kellemi koyarak bahse girebilirim. bırakın tüm zenginleri,sadece dünyanın ilk on zengini zekat verse dahi afrika'da aç kalmaz. adamların serveti birçok ülkenin gayrı safi milli hasılasından daha fazla. inan ya da inanma, islamı benimsemek şart değil, ama zekat müessesi işlese sahiden de ne aç kalır ne fakir..
bill gates i bilmem ama kabenin dibine incir ağacı diker gibi 300 katlı gökdelen diken 17 karı alıp yüzlerce cariyeyle gönül eğlendiren ve en önemlisi hz muhammed in soyundan geldiklerini iddia eden yemekten duba olmuş kıçını petrolle yıkayan suudi arabistan kralı 30 küsür milyar dolarlık kişisel servetinden başlarsa afrikada aç insan kalmaz.
a kişisinin malvarlığının 40 ta birini vermesiyle,b kişisi fakirlikten kurtulabiliryorsa eğer; a kişisinin malvarlığıyla kendisi dahil 40 kişi yoksul olmayan,eşit bir hayat sürer. buyrun burdan yakalım o zaman. ama kaç a kişisi göstermelik değil, gerçek paylaşıma yanaşır; bilinmez tabi.
böyle söyleyince milletin lafı g*tünden anlama güdüsü kabarır. sanki ibadet, dünyada tek fakir kalmasın diye yapılıyormuş izlenimi verilir. ne yaparsan yap, hakkın(c.c) rızası için yap ki fakirliğin ortadan kalkması o ibadetin sebebi değil sonucu olsun.
yeni bir saadet zinciri, titan, deniz-keriz feneri atağı başlatabilecek kadar zeki ve hırsız bir cin fikirlinin ortaya atabileceği fikir. bunu ortaya atan arkadaş yakında bill gates'i de geçer.
"zekat verin dünya fakirden arınsın," "yüz yılın ekonomik hareketi". yahu bu yazıyı eleştiremiyorum bile! bu, embesillere yönelik hırsızlık yöntemlerinden en çok kullanılanıdır. saf ve temiz kalpli orta gelirli insanlar bu fikri ortaya atan hırsız zekalı arkadaşlarca bin yıllardır sömürülüyor. en son bomba keriz feneridir. fakirlik sadaka ile, zekat ile aşılamaz. bunu biraz oran orantı bilen bir insan anlayabilir ama durun! imam hatiplerde oran orantı öğretilmiyor anlaşılan. sadece orantısız hırsızlık* ve üçkağıtçılık öğretiliyor.
insanlık din adına çalan ve öldürenlerden çektiğini hiç bir şeyden çekmemiştir. çala çala gemi alan bir adam, gelirinin çoğunu düğün hediyesi olarak gösteren bir yönetici, naylon faturanın mucidi bakan, yargının bağımsızlığından söz eden ama dokunulmazlığı kaldırmayan mebuslar...
pekiyi! bu büyük organizasyonu kim sağlayacak, yani zengin parasının 1/40'ını verecek de bunu doğru yere yani fakirlere kim ya da kimler ulaştıracak. diğer bir deyimle kim köşe olacak.
varlık karşıtı değilim ama zengin sermayedarları, onları insanlıktan çıkaran önlenemez ihtirasları yüzünden sevmem. buna mukabil onlar, kesinlikle ahmak değillerdir. hatta, akıllı oldukları dahi söylenebilir. malı-mülkü öyle kolay kolay kimseye kaptırmazlar. genellikle bu tür oyunlara, cahil ve saf insanlar kanar ki onların da gayesi; 1 koyup 10 alarak birer zengin olabilmektir. ancak, yıllar yılı dişlerinden-tırnaklarından artırdıkları paraları, emekli ikramiyelerini bu tür organize şebekelerin ağlarına düşerek kaptırırlar.
islam'da zekat müslümanlara verilir. müslüman-müslüman yardımlaşmasıyla da dünyada fakirliğin biteceği çok saçmadır.
işe zekat olarak bakmazsak, belki o zaman...
zekat mal varlığının tümü üzerinden değil, halihazırda elinde bulunan paradan tüm giderlerini çıkarınca, hiç ihtiyaç olmayan fazladan para üzerinden 40'da 1 zekat verilir.
Burada birinci amaç allah rızasıdır. Diğer getirileri çocuğuna yemek yapamayacak kadar parasız insan kalmaz ve bu yürek burkan olay ortadan kalkar.
Ancak bu konuda en büyük mesele nedir biliyor musunuz? Bu ülkede zekatını veren insan yok denecek kadar az. islam dinini bir gelenek gibi sürdüren, özünden uzak yaşayan müslümanların ülkesindeyiz. Sol cenahın islama ve müslümanlara saldırmasında önemli bir payı var bunun. Memlekette 'selamünaleykum' diyenlerden acaba ne kazık atacak diye korkar olduk. islam doğru yaşanmadığı için müslüman ülkelerde bile açlık var. Ramazan ayında vatandaş lütufen bir fakire 2-3tl ya verir ya vermez ama varlıklı tanıdıklarını kral sofraları kurarak ağırlar. Kurban bayramında etin üçte birini fakire vermesi şarttır ama o kavurma yapıp sene boyu zıkkımlanır.
Hal böyleyken bizim tüm dünyanın şu islami kurala uymasını beklememiz saflıktan öte ahmaklıktır. Daha kendi içimizde islamı uygulamıyoruz.
faiz yasağı olmadan sadece zekatın pek bir anlamı yoktur. faiz, yani üretmeden kazanma yasağıyla birlikte zekat uygulanırsa, gelir dağılım dengeleri bütünüyle değişir...
necip fazıl bu görüşü savunmuş ve şu şiirinde de anlatmıştır:
"allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul
bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul
bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa
yaşasın kefenimin kefili karaborsa"...
zekattan anladığım şudur; herkes kazancını helalinden sağlasa, hakkı olmayanı almasa, aç gözlülük yapmasa,vsvs kimsenin bir yerlerini şişirmesi için birilerine maddi yardımda bulunmasına gerek kalmaz.
şu haramzadesi bol adaletsiz dünyada, fakir neden fakir? eşi ve kendisi çalıştığı halde iki yakası bir araya gelmeyen insanın vebali kime ait? zekat vermeyene mi, haram kazanç sağlayana mı?
(bkz: taşıma suyla değirmen dönmez.)
herkes eşit miktarda meblalar kazansa kimsenin kimseye birşey vermesi gerekmez ve fakirlik, zenginlik, üstünlük kavramları olmazdı. bu kadar fakir insan varken birileri hala, günden güne zenginleşiyor. bu normal mi? bir zekat vermekle kapanacak yara mı bu?