Yalnızlığın başkentinde yalnız bir şair
Düşünceler yalnızlaştırır her bir satırda
Gece hatırlatır bana
Yalnızlığımı
Yalnızlık bir birim seanslarında
Biliyorsun sen de
Herkes yalnız, yalnızız aslında
Herkes yalnız, yalnız, yalnızız aslında
herkes yalnız, yalnız
Yalnızız aslında
Telefon rehberinde kayıtlı tüm isimler
Bir bara girdiğinde merhaba diyen yüzler
Doğum gününde aldığın pahalı hediyeler
Güvendiğin o insanlar şimdi nerede
Biliyorsun sen de herkes yalnız
Herkes yalnız, yalnız, yalnızız aslında
Yalnız, yalnız, yalnızız aslında
Biliyorsun sen de
Herkes en az benim kadar
Herkes yalnız, yalnız, yalnızız aslında
Herkes yalnız, yalnız, yalnızız aslında.
onur caymaz 'ın son öykü kitabı. "benden geçmeyen sana işlemez ki. canım yandı yazarken,
değiştim; seni de değiştireceğim. Budur acı, hem anlatanı hem dinleyeni değiştirir..."
-derdi olmayan insan niçin oturur da kağıda dağıtır?
-herkes biriktirir, herkesin saklısı, gerektiğinde kullanacağı zulası, son taşı vardır...
-aralık ayında, vapurda dışarı çıkan insanlar var, bütün umudu onlarda. oyunları onlar seyrettiriyor çocuklarına, kitapları onlar okuyor, gazeteleri onlar satın alıyor küçük büfelerden, edebiyat dergilerini onlar, onlar şiir yazıyor, aşık olup acı çekenler sadece onlar. insan aşık olunca niye acı çeker; sadece onlar düşünüyor..
-hep yemin eder amatörler!
-uzağın rengi var. beyazdır genelde. çekilmiş ama çıkmamış fotoğraf..
-birine aşık olduğumuzda ses duyarız da o yüzden mi duygu deriz buna.
ve şöyle bitirir:
-cihanda bir sınık saksıdan ötrü/güherlerim ziyana satmışım ben(Yunus Emre)
--spoiler--