''yıllardır siyasette adam arıyoruz ama hiçbiriniz de adam olmadınız.'' serzenişime ön ayak olan sevgili bakanımızın cümlesidir.
önemli not: bak adam değilsin demiyorum....
kendi içinde çelişmeye başlamış akp'nin simgesidir. bir süre önce emekli devlet memurunun işsizlikten yakınmasına "akşama kadar kahvede ne oturuyon yarraam git iş ara" temalı diyalog yaşayan başka bir akp'li bakandan sonra tamamen tezat olan bu serzeniş nereye gittiğimizin göstergesidir adeta.
krizin türkiye'yi teğet geçmediğini, tam merkezden hançerlediğini anlayamayan akp'li bakanın hala kendini abd'de aslında bizden daha çok işsizlik var diye avutması ve şaka mı yapıyo acaba diye düşündüren beyanatıdır.
bu adamlar nasıl bakan olur, nasıl bir demokrasidir bu, nasıl bir vurdumduymazlıktır. küfreder gibi yapılan lakayt açıklamalar...
arkadaşlar gerçekten biz nerede yaşıyoruz? burası uganda mı? başbakanımız idi amin mi, bakanlar da onun klonuymuşcasına benzerleri mi bazen karıştırıyorum. tabi bu tamamen benim hezeyanım, ülke gidişatıyla hiç alakası yok!
best seller kişisel gelişim kitaplarına kendisini fazlaca kaptırmış bakan yumurtlaması. (bkz: the secret)
bu açıklama doğrultusunda işsizlikle ilgili yapılan istatistiklerde herkes en az bir işi olduğunu belirtirse psikolojik olarak rahatlama olacaktır ve kayıtlarda işsiz sayısı sıfır olarak görünecektir. önemli olan kendimizi nasıl görmek istediğimiz, nasıl hissettiğimiz galiba. işi olup da- memnun olmadığı için- kendini işsiz hisseden de vardır diye devam ederek bakanın kendisini iyi hissetmesi sağlanabilir. seçim öncesinde kendilerini işsizlikle yüzleştirip strese sokmak istemem tabi.
her önüne geleni milletvekili yaparlarsa o da göz göre göre milletin agzına sıçar tabii ki durumudur. seni milletvekili yapanı ben!
hadi bir hatadır seçim sistemi yanlışlığı sonucu vekil oldun bir de üstüne bakanlık verilmişse ben o zihniyeti öpüyüm bacım afedersin.
--spoiler--
"işsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor." dedi.
--spoiler--
adam harcanıyor. bu nasıl bi zeka, bu nasıl bi mantık yürütmedir. yemin ederim bakanlık yapmasın bu adam, isveçli bi karıyla evlenip isveçli bilim adamı ossun.
işsizliğin iktisadi tanımını ilk defa okuyup da soruna bunca yıldır kimsenin bulamadığı çözümü şappadanak buluvermiş bakanımızdır. malumunuz ki işsizlik, ülkedeki çalışmayan kişi sayısı ile değil; çalışmak istediği halde iş bulamayanların çalışablir nüfusa oranı ile ölçülür. boşuna bakan olmuyor tabii bu adamlar bir bildikleri var elbet. cso salonundaki org borusunu kalorifer borusu zanneden kültür bakanı ile perfect couple olmaktadır bir de.
mehmet şimşek gibi laf etti yine deyiverdiğim cümlemsi. meclise girmek isteyenlere evvela bir ıq testi yapılmalı diyorum da hadi canım diyorlar. şimdi bu devletimin bakanının ıq'su ortalama kaçtır diye yüz kişiye sorsak, allah aşkına kaç çıkar?
"herkes partner ararsa abazanlık artar" gibi bir söylem.sonra düz duvarlar yapmak gerekir.düz duvar için de tuğla gerekir.tuğlayı yapan amele kazanır.işveren tuğlayı satar para kazanır.duvar ihtiyacı arttıkça rekabet artar inşaat sektörü kazanır. yani alın verin ekonomiye can verin.