Herkesi tanımamanın getirdiği sonuç. Çevresindeki insanlara kafa yormamış, empati duygusundan yoksun insan için kendi dışındaki herkes aynıdır, aslında her insanın kendine özel karakteristik özellikleri ve düşünceleri vardır kimse bir diğerinin yerini tutamaz, zaten herkes herkes gibi olamaz çünkü herkes birbirinden farklı.
Aslında herkesten kasıt normal bir şekilde insanlar arasına girerken zorluk çekmektir. Bunun maalesef ilacı gene insanların arasına girmekten geçer. Fakat arkadaş ortamı çok iyi seçilmelidir. en ufak aşağılayıcı tavır psikolojiyi olumsuz etkiler. Bir nevi sosyal fobi depresyonu.
"Herkes gibi olamamak" zaten herkes gibi değiliz. Her birey kendi içinde farklı düşünceler ile çatışan farklı fikirlere sahip. Yani bu aslında normal bişey. Çok kasma.
Toplu ortamlarda aniden soyutlanıp seslerin anlamsız gelmeye başladığı bi an olur. işte o andan sonra istesem de çevremdeki insanlar gibi olamayacağımı anlıyorum. Bu hissin peşimi bırakacağı yeri arıyorum işte.
çevresindeki insanları kendisinden basit ve vasat gören burnu büyüklerin o çok buhranlı dertlerinden biri. hatta yine uludağ sözlükten birisi bu meseleyi sık sık dile getirirdi ''herke'z'leşmek'' başlığı altında. bizim gibi vasat insanlardan biri olmamak için verdiği mücadeleyi anlatırdı. işte sonra mezun oldu, üniversite biter bitmez aynı binada oturduğu komşunun oğluyla görücü usulü sözlendi. 6 ay sonraya nikah için gün aldılar. düğüne birkaç hafta kala da sözlük hesabını, blogunu filan sildi yazdıklarını kocası görmesin diye. çok farklıydı hepimizden, evet.