tapılası, hayran olunası, efsane olabilicek bir hypnogaja bir coverına sahip olan şarkı. bir iki üç dört yemez, dört beş altı olsun, dört beş alt yetmez, repeat modunda defalarca, günlerce dinlenebilir. etkisi insanın üzerinden ne zaman geçer bilinmez. böyle bir emotion, böyle bir here demek yok. tek kelime ile şaheser.
genelin aksine benim pek sevmediğim bir coverdır. bir tavsiye üzerine dinledim ve sevmedim. aslında başlarını çok beğendim ama sonradan vokal fazla ön plana çıkıyor. tabi bu zevk meselesidir ben genelde vokalin sesiyle oynamadığı, arka planda kaldığı şarkıları daha çok seviyorum. bu şarkıda bir yerden sonra bağıran bir vokal ve arkada paldır küldür çalan esntürmanlar duyuluyor. kaldı ki ben sert müziği severim ama benim sevdiğim sertlik bu tarz değil. keşke başladığı gibi devam etseydi o zaman çok severdim.
bir zamanlar kendi imkanlarım ile amatör bir video klip çekmeyi planladıgım hypnogaja'nın adeta yürek dağlayan cover çalışmasıdır ayrılığı bir başka anlatır .
defalarca ve arka arkaya dinlenebilme özelliğine sahip şarkı. sıkılmadan gece, gündüz dinliyorum hatta bu entry girerken bile arka fonda here comes the rain again diyerek yüreğimi parçalıyor vokalist dayı.
hypnogaja coverı ile insanı isyana, hatta bunalıma sürükleyebilitesi yüksek şarkı. tekrar tekrar dinlemek de kacınılmazdır. dikkat ! bagımlılık yapıyor. yazar tavsiyesidir. *
sözleri güzel; fakat orijinali de, hypnogaja cover'ı da kötü olan şarkıdır. hayır yani, 2 bağır, 2 vuuaaağğ diye çığlık at, al sana içten cover. yok öyle.
cover olayının, bir şarkıyı elektro gitarla çalıp, üstüne de 2 bağrış koymak olmadığını bilmek gerekir. benim gözümde, seninle bir dakika'nın gece yolcuları coverı(?) neyse, bu şarkının hypnogaja versiyonu da odur.
gerçekten içten ve 'orijinalinden farklı' cover dinlemek istiyorsanız buyrun efenim:
(bkz: superstar)*
(bkz: hurt)*
(bkz: ruby tuesday)*
(bkz: one)*
(bkz: life eternal)*
hypnogaja coverına hemen herkesin bayıldığı parça.
lan anlamıyorum kardeşim. vokaller, afedersin ama b.k gibi işte lan. yok yani tamam acı hissi olacak elbet sonuçta hüzünlü bir parça ama yani fare görmüş yirmilik ev hanımı gibi ağlamanın manası yok.
teatral olacak diye hypnogaja tarafından vokalleri batırılmış şarkıdır.
ilk olarak bakırkoy cafeinde dinlerken 5 parca öncekiydi,14 parça öncekiydi diyerek gidip sormayı düşünüpte en sonunda canıma tak etmesiyle bu harikulade parçanın adı ne ? diyerek sorupta buldugum parcadır. en iyi cover parcalarından biridir. ilk üç ay sapığa bağlayıp başka hiçbir parca dinlemememe neden olan parçadır. hala zevkle hüzünle dinlenilen ve alıp cok uzaklara götüren mükemmel bir eser.
bulutların gökyüzünü kapladığı bir günde, sahilde, birayla birlikte insana ilaç gibi gelen eurythmics şarkısı. kalbinizin en derinlerine kadar işler, yaralarınızı söker atar. *
türkçe çevirisi:
Burda yağmur tekrar yağıyor
Aklıma düşen hatıralar gibi aklıma gelen
Yeni gelen duygular gibi
Açık rüzgarlarda yürümek istiyorum
Sevenlerin yaptığı gibi konuşmak istiyorum
Senin okyanusuna dalmak istiyorum
Yağmur seninle mi yağıyor?
Bu yüzden bebeğim
Sevenlerin yaptığı gibi yürü benimle
Sevenler gibi konuş benimle
Burda yağmur tekrar yağıyor
Yağıyor beynime beni yırtan bölen bir trajedi
Yeni bi duygu gibi açık rüzgarlarda nefes almak istiyorum
Sevenler gibi öpmek istiyorum
Okyanusuna dalmak istiyorum
gündemden düşmeyen zaman zaman sol frame'de gördüğümüz yediden otuz yediye, oradan yetmiş yediye herkesin içini sızlatan hypnogaja şarkısı. çok ilginçtir youtube'da bu adamlara dair herhangi bir video bulunmamaktadır. uyuz olmuşumdur.
yabancı şarkı dinlemeyen-sevmeyen biri olarak, birileri yolladığında; ilk başta sallamadan dinlenen şarkı...
sonra sözlerine dikkat edince özellikle 'talk to me like lovers do' o an kitlenirsiniz. kulak kabartmaya başlarsınız şarkıya... anlarsınız karşınızdakini ama iş işe biraz geç kalmıştır...
tesadüfleri sorgularsınız sonra, onun da bahsettiği; kafa dengi birini karşına çıkarmayacak olan, hergün karşılaşamayacağın hatta ömrün boyunca belki de bir kez karşılaşabileceğin, aklının almayacağı tesadüfler...
'zaman' diyebilirsin sadece... su akar, yatağını bulur...