realite algısını yitirirler. boşluğa düşmemek için çırpına dururlarken eninde sonunda bunca zaman boşa çırpınmalarının acısını ağır bir şekilde çekeceklerdir.
dalga geçebilmek güzeldir bazı şeylerle ancak her şeyle dalga geçiyorsa kişi, soğutuyor kendinden.
ayrıldığı kadına, "nikah masasına söylerim bundan kelli" diyen odun bir arkadaşım vardı benim. ama evde hüngür hüngür ağladı. neden adam gibi konuşmadın diyince de, ben adam değilim demek ki diye kendiyle dalga geçti gülerek. bu işte, bu kadar.
guluslerinden taniyabilirsiniz, yuzundeki ifade kendini eleverir.
- bak bak nasilda guluyo, yine kesin bi piclik dusunuyon, durduk yere gulmezsin sen boyle, sabahtan aksama agzini acma piclik olunca en onde git...
+ ya B.S.G. benim aklim bi tek ona mi calisiyo?
-evet
+ haklisin ama bunu kursagimda koydun soylemiyorum amk!
bipolar bozuk manik hastalıklı türk gençlerinin içinde bulunduğu türdür. nasıl bir açık yakalasam da gömsem küçük düşürsem laf soksam diye pusu yapıyorlar resmen. ve inan bunun için arkadaşını bile tanımıyor kaç senelik arkadaşını olur olmadık yerlerde sırf matah sandığı için dikkat çekmek için harcıyor.
sözlükte de öyle mesela hatta had safhada. beğenmediği başlıklarda girilere karşı alaycı yaklaşımlar söylemler kullanılıyor. tamam müthiş bir zeka ürünü olduklarını kabul ediyorum bazen. annemin lafıyla da bitiriyorum sözlerimi; çok zekisin ama şu kafanı güzel şeyler için kullansan bir de.
edit: zekasını iyi şeyler için kullanmak istemeyen arkadaştan cevap;
zekalıyım ama amele olmak istiyorum.