zor zanaattır.
düşünün doğadan kopuş, kentlere yığılma, sömürünün alıp başını gitmesi din ve ırk kavgalarının hüküm sürmesi, paranın tek belirleyici unsur olması, hayatının büyük çoğunluğunu karın tokluğu için çalışarak harcamak vs. vs. vs.
sanırım her şey ölüyor biz yaşamaya çalşıyoruz. o zaman hadi intihar edelim. bitsin.
evet intihar edelim bitsin. ne kadar kolay öyle değil mi?
her şey yerli yerinde biz öldürüyoruz sadece. daha doğrusu çağımızın hastalığı olan psikolojimizle. her şeyi daha basite indirgiyoruz her şeye daha kolay ulaşıyoruz. bunun verdiği rahatlıkla en küçük işimiz olmadığında ahh nasıl olmaz sinirlerim yıprandı sanırım depresyondayım muhabbetine giriliyor.
yaşamaya çalışmak...
eskiden karneler vardı. ekmek için sırada bekleniyordu çünkü yaşam şartları daha zordu. genç, yaşlı hep beraber çabalıyordu.
özelllikle belirtiyorum gençler...
çoğu gencimiz onlara sunulan fırsatların farkında değiller. çünkü 70-80 ler de yaşamadılar. yaşamalarına da gerek yok sadece biraz düşünseler bu da yeterli olabilir. çabalayanın karşısına her fırsat çıkar. ama biz rahata alıştık ya işlerimiz yolunda gitmeyince insanlık ölmüş şu ölmüş bu ölmüş diyerek çağın o anki durumuna bok atıyoruz.
çevreye nasıl enerji gönderirsek o da bize o şekilde cevap verir unutmayalım.
intiharın oraya kinaye amacıyla iliştirildiğini anlamamak için cidden konuya bayağı tersinden bakmak gerekir...
çağımıza gelince evet çağımızda her şey yavaş yavaş ölüyor. çünkü bizim gibi olanlar, amannn bu böyle bir süreçtir diyenler bu ölüme en büyük desteği sağlıyor. çünkü biz elektrik için doğanın dengesini bozmağa başladığımız anda ve buna da evet bu gerekliliktir dediğimiz vakit bu ölüme katkıda bulunmuş oluyoruz, işçilerin pervasızca sömürüldüğü gününün 12 saatinin çalındığı böyle bir çağda tepkisiz kalmak evet ölen her şeye karşı yaşamaya çalışmaktır.
bakın ben de burdan özellikle sesleniyorum gençler...
çoğu gencimiz fırsatları geri tepiyor. tamı tamına 25 yıl okuyor ve geride bok gibi bir hayat. halbuki bir yığın fırsatı gerisin geri tepip ha tepiyorlar. 70-80 dünyada esen rüzgara iyi bakmak gerekir. bütün dünya siyasi fırtınalarla çalkalanıyordu. insanlar bir takım zorluklarla karşı karşıyaydı ve fakat bir yerde mutluydular. çünkü içinde bulundğumuz bu çağ kendi apolitik, tepkisiz, her şeye biat eden insanını yaratmış durumda. 70-80'lerde bir uzun gölümüz vardı kendi doğasının içinde şimdi havuza çevrilmiş, 70-80'lerde ekmek kuyruğu vardı ama insanların kredi kartı borcu yoktu. o zamanlar genç nesil atılgandı, üretkendi peki şimdi?
bir de şu enerji konusu var ki, çok komik ona değinmek bile istemiyorum.