“Mutlu insanın en mutlu olduğu an uykuya daldığı andır ve mutsuz insanın en mutsuz olduğu an uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı.” Demiş Arthur Schopenhauer.
hayatta amacı ve hedefi kalmayan insan mutsuz olur. düşünsene maddi anlamda istediğin her şey çabucak oluyor, istediklerin uğrunda hicbir caba sarf etmiyorsun. dışarıdan güzel gibi gözükse de kisa sure sonra problemlere yol acacaktir.
o nedenle insan bir amaç uğrunda oldukça mutludur.
mutsuzsa her şey yolunda değil demektir. görünür de her şey yolundaymış gibi olsa da aslında bazı şeyler ciddi ciddi yolundan çıkmıştır. mutsuz olmak mutsuz olmayı doğurur. bir şey ters gidiyorsa her şey ters gidecek demektir.
mutsuzluk acıyı beraberinde getirir. mutsuz olan insan olumsuz duygular içinde kıvranır, yaptıklarından tat alamaz, acı çeker. çağımızın dramlarından biridir artık hiçbir şey hissedememek, hayatın boş ve anlamsız gelmesi. insanlar okadar meşgullerdir ki saplantılı, paranoyak bir hayatla, yaşadıklarını bile hissedemezler. sadece acı çekerek var oldukalarını hissedebilecek kadar hastalıklıyken, onlar da bir an olsun hayatı hissedebilmek için şartlı refleks ile acıya yönelirler. Etraflarındaki her olayın yolunda olmasına rağmen mutsuz hissederler böylece yaşamları boyunca.
dünyada olan biten ibret-i alem haberlerinden, bilgisi olmayan ve doyumsuz kişilerin sık sık yaşadığı, gereksiz bunalım takılmasına sebep olan durumdur.
nedeni bilinen durumdur. hersey yolundaysa mutlu olunur ancak huzurlu olunamaz. "ya mutluluk bozulursa" diye dusunulur, huzursuzluk baslar ve bu mutsuzluga donusur.