bildiğini zannederek aldanmaktır.
hiçbir şey yalan değildir. sevgi, merhamet, fedakarlık, yardım etmek, gülmek, ağlamak, sevinmek, göz yaşı... tadını çıkar.
çoklarından düşüyor da bunca
görmüyor gelip geçenler
eğilip alıyorum
solgun bir gül oluyor dokununca
ya büyük şehirlerin birinde
geziniyor kalabalık duraklarda
ya yurdun uzak bir yerinde
kahve, otel köşesinde
nereye gitse bu akşam vakti
ellerini ceplerine sokuyor
sigaralar, kağıtlar
arasından kayıyor usulca
eğilip alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca
ya da yalnız bir kızın
sildiği dudak boyasında
eşiğinde yine yorgun gecenin
başını yastıklara koyunca.
kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
en çok güz ayları ve yağmur yağınca
alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda
uzanıp alıyorum, kimse olmuyor
solgun bir gül oluyor dokununca
ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
akşamlara gerili ağlara takıyor
yaralı hayvanlar gibi soluyor
bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
yollar, ya da anılar boyunca.
alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
kımıldıyor karanlıkta, ne zaman dokunsam
solgun bir gül oluyor dokununca.
hayat yalansa gerçek olan nedir ki ? diyerek uzun uzun düşünülesi başlık . (bkz: hep aynı yere geliyoruz dön dolaş) (bkz: hayatın anlamı) (bkz: hayatın amacı)
hayatı yalan ,sahte, boş her şey diye düşünüp önemsemeden kendini ve hayatı , yaşamaktır.
hayatta insanın kendisine en sık soruduğu sorudur 'ne için yaşıyoruz' sorusu. cevabı klasiktir mutluluktur çoğuna göre. mutlu olabilmek için ve daha fazla mutlu olabilmek için insan yaşar ya da yaşamak ister. mutluluksa anlıktır, en ebedi mutluluksa kişi ölünce biter, dolayısyla mutluluk veren her haz aslında geçicidir. geleceğe kalma gibi safsata tabirlere takılı kalmamalı insan çünkü insan yaşadığı müddetçe hissedebilir kendi mutluluğunu, o öldükten sonra geride bıraktıklarının bir önemi yok, çünkü onlar zaten bitmiştir onun için, ölmesiyle birlikte. aslında kişi var olduğu müddetçe mutluluk vardır kişi öldükten sonra da hiç bir şey yoktur koca bir hissiz sonsuzluktan başka.
- inanç yoksunu olduğumuz söylenemez. Sadece yaşıyor olmamız bile, tüketilemeyecek bir inanç değeridir.
+ Neresindeymiş bunun inanç değeri? Yaşamamak elde değil ki.
- işte inancın insanı çıldırtacak kadar büyük gücü, bu 'elde değil ki'dedir, bu olumsuzlamada açığa vurur kendini. Franz Kafka