elbetteki zordur. gerçekleştirilmeye çalışılsa da kalp hemen reddeder ve çok sevilen dünyalar güzelini kolay kolay bırakmaz. onu kalpten çıkarmaya çalışmak aynı zamanda kalbi yaralamaktır ama bitmiş bir şey için belli bir çaba gereklidir.
hakkında uğraş vermek bile onu zora sokan durumdur. ''unutmaya çalışmak'' diyoruz. çalışmak. onun hakkında bir şey yapmak bile onu unutturmayacaktır. istediğin kadar şarkıları sil, istediğin kadar yazdıklarını yoket. unutmat için emek harcamak, uğraş vermek unutturmaz, hatırlatır. eğer gerçekten unutmak istiyorsan bir şey yapmaya çalışma. bu nedenle her şeyin paylaşıldığı birini unutmaya çalışmak sadece şehir efsanesidir. *
hayattaki en ağır gelen , belki hayatınızın sınavı olduğuna inandığınız eylem. Yaptığınız her harekette O'nun bir anısı vardır ve hayat çekilmezlik derecesine çoktan ulaşmıştır. Bu duruma çare getirebileceğine inandığınız en güzel eylem onunla yaşadığınız iğrenç anılar ve size yaptığı ihanetleri sürekli hatırlamak olacaktır.
insan nasıl çocukluğunu, geride yaşamış olduğu herşeyi silip atamazsa aklından, herşeyin paylaşıldığı birini unutması da imkansızdır. ilk önce hayatınızdan o kişinin çıktığına inanamazsınız bile. zamanla yokluğunun farkına varırsınız. içinize bir acı siner. öyle bir acıdır ki bu, gecenin karanlığı da gündüzün ışığı da silmez. çünkü karanlıkta da ışıkta da onu hatırlayacak bir şeyler hep vardır. ancak herşeye uyum sağlayabilen insan acıya da alışır, onunla yaşamayı öğrenir. hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. bunu anlar ve kabul eder. sonraki aşamada yeni bir hayata başladığını sanar insan, herşeyi unuttuğunu, yoluna devam ettiğini. bu aşamada gözden kaçmaması gereken tek bir nokta vardır: evet insan herşeye rağmen yoluna devam edebilir ancak o kişiyi hiç bir zaman unutmayacağını da bilmelidir. onu unutmadan, onla olan hatıraları silmek için boşa çaba sarfetmeden, sadece yaşanan yeni şeylere değer vermeye-kazandırmaya çalışarak. kimseyi onun yerine koymaya çalışmadan, kimseyi onla kıyaslamadan yeni insanları hayatınıza katmaya çalışarak. ancak bu şekilde yol alınabilir, gerçek manada yaşamaya devam edilebilir. kısacası herşeyin paylaşıldığı birini unutmaya çalışmak gereksiz bir çabadır tek yapılması gereken onsuz yaşama alışmaya çalışmaktır. kabullenmektir bir nevi.
her şey değil de çok şey şeklinde çevrilirse daha manalı olacak durumdur.
iki insan arasında hele ki duygusal bağı olan iki insan arasında paylaşılacak olanlar hiçbir zaman bitmeyecektir. ayrılık için hep erkendir ve hala her şey paylaşılmış değildir. nitekim çok şey paylaşsan da hiçbir şey paylaşmasan da unutmak, unutulmak kaçınılmaz sondur. unutmak insanoğluna belki de en büyük hediyedir diye düşünürsek kimisi biraz daha fazla zaman alsa da unutmak için, eninde sonunda zihinimizde silik hatıralar olarak kalacaklardır.unutmak gibi bir hediyemiz olmasaydı, ölümlerin altından nasıl ayağa kalkardık, hayata nasıl tutunurduk.
sevgili; bir dost gibi, baba gibi, oğul gibi, yıllar geçirilen biri, gerçekler gibi kolay terk etmez düşleri. alışmıştır yaşamaya düşlerde ve oranın sakini tarafından hissedilmeye, sakini alışmıştır var olduğunu bilmeye. görünmez pelerinler altında kalan duygular yetmez aşkına yönetmenin gönlünde. unutmak, senaryoyu değiştirmek kolay olmaz bir dizideyken setten ayrılan asıl oğlan çekip gittiğinde. günler haftalar aylar sürdürür etkiyi, artık gitti bitti denildiği anda bile bir eksiklik rüzgar olur eser geçer başroldeki kadının kalbinin derinliklerinden.
unutmak geçicidir, anılar varlığını koruduğu sürece. anılar ölmez, kış uykusuna yatarlar buzul çağına girmişçesine. dünya huzur içinde yaşarken uyandığında bu hatıra-varlar, yeri yerinden oynatmasını başarırlar. ama bedenin savunma mekanizması ordular dünyada düzeni sağlamasını kolayca sağlarlar. bu gelecek'tir.
unutmak nafiledir. anıların üzerine birer kara çarşaf geçirmek ise sadece biraz uyku getirir. işte o kadar.
unutmak; benliğin derinliklerinden "sen" in atılması suretiyle parçalanmış bir beden haline dönüşmek.
iğrenç bir unutma sürecine girmek, geriye doğru silinmeye başlanan birçok kimlik, aynalarıyla yanlız kalmamak uğruna sonu gelmez maceralara girmek, "böylesi daha iyi" yalanına önce kendisine inandırmaya başlayarak geçecek olan sonu belirsiz yaşam biçimi.
Kendini unutmaya çalışmaktan farksız sanırım. bir yerde kendini paylaştığın böldüğün insandır. kendini unuttuğunda yok olursun. unutmaya çalışmak yanlıştır farkındalığını kaybetmeden, yaşanmışlığı unutmadan katlayıp bir rafa kaldırmalı sadece. orada olduğu bilinmeli ama kurcalamamalı fazla.