her şeyin kokusu kendisine hastır

entry2 galeri0
    1.
  1. Her nesnenin kendine ait bir kokusu vardır bilirsiniz. O kokuyu başka bir nesnede algıladığınızda alışılagelinmiş diğer koku karşılar sizi.

    Her şehrinde bir kokusu vardır. Oranın mesela. Orası deniz kokar. Toprak kokar. Yağmur kokar. Yeşildir ve mavidir bu yüzden salt. Güneş en güzel orda toplanır. Kimsesiz bir çocuğun başı en güzel o kimsesiz şehirde okşanır.

    Ve evler.. görmeden girdiğim her odanın kime ait olduğunu, cümle kapısından sağ adımımı attığım anda aldığım o sinerji ve duyduğum o koku o eve ait bir kimlik gibi sanki. Hani ten kokusu vardır bilirsiniz sizde. Annenizin, babanızın yahut annemizin, babamızın..hani o kokusu farklı başka şehirdeyken, uzakta, çok uzaktayken bir an duyarsınız uzaklardan melteme karışmış tatlı tatlı sizi saran o kokuyu. Burun direğinizin sızladığı yerden ve birazda onları artık göremeyen gözlerden akıntılar başlar yol yol. Sanırsınız sizde o açılan ıslak yolların sizi onlara götüreceğini.

    Çocuk olsaydık hala belki inanırdık uydurduğumuz masallara ve kurduğumuz hayallere. Sığındığımız o iki ıslak yolun bizi ona,onlara yahut oraya götüreceğine inanabileceğimiz gibi aynen.

    Ama o evin tanıdık kokusu o evden başka hiçbir yerde yoktu .ve çocukken özlediğimiz tüm o yaşanmamış yetişkinlik anıları hep o kokusu özlenen evde hayal edilmişti.

    Büyüdükçe mi bilmiyorum değişti hayatın kanunu. Özlemenin adabı ve sevginin ahlakı. Büyüdükçemi hayallere sınırlama, duygulara gem vurduk. Büyüdükçe mi nereye ait olduğumuzu ve anahtarına sahip olduğumuz evin kapısını açtığımızda ve içeride karşılayan olmadığında mı daha çok hisseder olduk özlediğimiz ya da unuttuğumuz ve ya anımsamaya çalıştığımız o evin kokusunu.

    Ölünce ya da evlenince ya da kendi evine yerleşince. Geçirdiğin ilk yılların,emeklerken düştüğün beton zeminin, ergenlik yıllarındaki sakarlıklarına tanık olan o kocaman ya da küçücük dört duvarın kendi evin olduğunu asla unutmadın. Ve asla unutmadım. Ve o kokuyu o evden başka hiçbir yerde duyamadım.
    2 ...
  2. 2.
© 2025 uludağ sözlük