birde dış görünüşün tamamen önemsiz olduğunu savunan zengin elitler var. bunlar orda burda maaşlı çalışan takım elbiselilerle alay ediyorlar(ki bu bizleriz) yırtık pırtık giyinerek. bence öyle bir görgüsüzlük içindeler ki. halk arasına karışırken salaş, yırtık, özensiz giyiniyorlar. yani aslında dedikleri şu ki; anca böyle giyinince sizden biri oluyorum.
bunları takip eden kitlelerin aklına sövmemek elde değil.
Bir gerçek. En basitinden domates alırken bile gözümüze en parlak en kırmızı olanı alıyoruz . Hele ki karpuz alacaksak bittik. iki saat sağına soluna bakıyoruz. Yetmezmiş gibi pata kute tokatlıyoruz. Haa bide kulak dayayıp çıkan sese bakıyoruz. Demek ki neymiş dış görünüş herşey miş.
Arkadaşlar gerçekçi olalım yolda üstü başı yırtık pırtık dilenci görsek yüzüne bakmadan adımlarımızı hızlandırır yanından geçeriz. Yakışıklı şık giyimli bir erkek yada hoş giyimli bir kadın görsek bakar konuşmak dahi isteriz. insanların önce dış görünüşünü görürüz. Tabi daha sonra huyunu suyunu görür ona göre arkadaşlık ya devam eder yada biter.
bir insan dış görünüşüyle karşılanır, karakteri ile uğurlanır.
normal şartlarda, en önemli prensip karakter, ikinci plandaki prensip tip, para vb. Olmalıdır.