bazen öyle bir an gelir ki insan her şeyin önemsiz ve değersiz olduğunu anlar pişmanlıklar içinde. genelde bunu kendi istediği için değil etrafındaki insanlar ve çevre etkenleri yüzünden hisseder. yaptığı işe saygısı olmayan, kıymet nedir bilmeyen insanlar ve çevre etkenleri aslında bir şeylerin değerlerinin yitirilmesine neden olur.
misal devlet memurusunuzdur, kamu yararı için müteahhitten yapmadığı işler için kesinti yapmak istersiniz.gidersiniz şantiyeye ıncığından cıncığına kadar detaylı inceleme yaparsınız her şeyi tek tek incelersiniz, müteahhitin umurunda olmaz bu durum.sonra dairenize gelirsiniz hakediş yaparsınız , kamu yararı için 121.000 lira kesinti yaparsınız. huzurlu biçimde müdürünüze imzaya gider hak ediş,sonra müdürünüz çağırır elinde 3-4 parça halinde özenle yırtılmış hak ediş görürsünüz.size derki; bu kesintiyi yapmayacaksın,hak edişi yeniden hazırla yoksa memurluğun yanar der.işte o an her şey değersizleşir,şerefsiz müdürün çıkarı için sizi hiç sayar.o an istifa edersiniz başlarım dersiniz memurluğa.