depresyonla alakası olmayan istek. düşünmek gerekirse hava karlı, sıcacık bir yorgan ve sabah 7'de çalan bir uyandırma alarmı. popoyu kaldırıp buz gibi suda yüz mü yıkanır yoksa siktir edip yorganı kafaya çekerek "ohh laaann" diyerek uykuya devam etmek mi? tabi sınav varsa o gün o başka.
sabah kalkıp okula gitmekle ölümüne kapışır. facebookta şöyle bir espri görmüştür.
ben-artık gerçekten kalkmalıyım.
yatağım-hayır bebeğim dışarısı çok soğuk.
öyle de bir güzel yapılıyorki sormayın gitsin, işine de sıçayım gücüne de diyorsun çok zevkli lan, bunu hakeden çok şirket var, beter olun, burdan patrona da sesleneyim madem tam olsun, hadi kır kıçını da o kodları sen yaz bakayım şimdi ya da yazdır yazdırabiliyorsan, oh rahatladım.
Uyumanın en güzel ilaç olduğuna kendini insandırmaktır, güya uyurken unutursun, başka bir dünyada yaşamaya devam edersin... Lakin o dünya sadece hayal ürünü ve uyanınca o hayaller toz gibi dağılıp, gerçege karışıp yokoluyorlar.
Uyumak yerine bir şeyleri bir yerden değiştirmeye başlamak daha güzel, daha mantıklı. Çünkü uyumak sadece anlık çözüm, değişim sonsuz.
6 kasım 2007 günü karşı koyamadığım istek. zor zamanlar geçiriyordum. kafam kazan, ruhum yalan olmuştu. akşam eve geldiğimde yemek yemeden uyuyup sabah kalktığım bile olmuştu sanırım. o gün de ona benziyordu. ertesi gün sabah serviste garip bir muhabbet döndüğünü farkettim. sordum soruşturdum ve öğrendim ki bir önceki gece ben mışıl mışıl uyurken liverpool beşiktaş'a 8 tane atmış. o gün bugündür öyle bir istek üzerime çöktüğünde o günü hatırlar gülerim ve bu istek uzaklaşır gider.
depresyon belirtilerinden biridir. hayatınızı devam ettirmeniz için gereken sorumluluklarınız, ihtiyaçlarınız dahil her şeyi bir kenara bırakıp uyumak istiyorsanız bir doktora başvurunuz.
genellikle öğrencilerin başına gelen bir olaydır. akşamları yaşanan ''geç saatlere kadar siktir etmek'' cümlesi, sabah uyanınca ''her şeyi siktir edip uyumaya devam etme isteği'' ne dönüşüyor. olay basit.