Hayatını facebook'a adamış, aynı zamanda attığı her adımdan facebook'u haber eden er kişidir. Normal bir kişi değildir, bağımlı olmuştur resmen. fecebooktan pek de bir şey öğrenememiş olduğunu anladığında, geri dönülmez noktada olan insandır.
liseden sevdiğim bir arkadaşım ameliyat oldu. numarası telefonumun başına gelen talihsiz olaylar yüzünden silinmişti. arkadaşlara mesaj attım, numarasını istedim, cevap gelmedi. o esnada nete girdim ve ne göreyim; hastanede, hasta yatağında, 32 diş sırıtan bir fotoğrafını facebookta paylaşmış.
x yeni bir fotoğraf paylaştı. 45 dakika önce blackberry ile.
arkadaşımın ne kadar sağlıklı olduğunu, hatta enerji patlaması ve can sıkıntısından ziyaretine gelenlere fotoğraf çektirip sosyal ağlarda paylaşabildiğini öğrendim. fotoğrafın altında:
- x ciğim noldu sana yhaa :S:S
- inş. iyilşr ykn zmnda ynmza dnrsin :(
- glcktim canms meşgldm glmdm geçmiş olsnnn :|
gibi yorumları okumamla birlikte, arayarak gereksiz bir nezaket göstereceğime kanaat getirip vazgeçtim.
velhasıl kelam, artık her b.k facebookta. biz de " her boku facebooktan öğrenen insan" larız.
facebooka inanmaktır.
Şöyle ki çok ciddi bir şekilde geçen bir sohbetimi anlatacağım kısaca: Bir arkadaşımla karşılıklı sohbet ederken bayadır gazetelere bakamadığımı söylemiştim ve karşımdaki kişi ben her gün haberleri takip ediyorum okuyorum diye ciddi bir şekilde bana cevap vermişti, ben de gayrı ihtiyari sordum nerelerden takip ediyorsun dediğimde bana sadece facebook yanıtını vermişti ve gerçekten çok ciddiydi. Haber takip etmeyi facebookla sınırlayan ve bunu gayet geniş çaplı bir iş yaptığını düşünerek kendinden emin söyleyerek ifade etti. hafifce başımı sallayarak anlıyorum dedim sadece.