hem maddi hem de manevi olarak doyurulmanın ötesinde her türlü angarya , getir götür işlerinin erkeklerin müstahakı olduğuna karar vermiş kadınlardır.
börtü böcekten en ağır işlere, hem tribini çekip hem elini şefkatle tutmaya kadar sabrın sonunda alacağınız ödül başağrısı engelini de takılabilir.
hani kurda sormuşlar boynun neden kalın diye. o da kendi işimi kendim görürüm demiş. belki mecburiyetten belki de ne şamın şekeri ne arabın yüzü diyerekten erkekler kendi kendine sevişebilme yeteneğini bile geliştirebilmişlerdir.
sürekli erkeklerin kendilerini anlamadığından şikayet eden kadınlardır. sorsan -ya da sorman da gerekmez zaten daima şikayet ettiklerinden- erkekler onları asla anlamıyordur. ama çok suçlamak da yanlış, çünkü böyle yetiştiriliyorlar. kendilerinden önceki nesilden pasif kadın bayrağını devralıp, bir sonraki neslin kadınlarına devrediyorlar. yine onlara göre kadın dediğin, erkeğinin sözünden çıkmaz, o ne derse onu yapar ve erkeğin isteklerine göre yaşar. her şeyi erkeklerden bekleyen kadınlar benim annemdir, ablamdır, bacımdır. kusura bakmayın da maalesef gerçekler bunlar.
her şey atlas pezemenginin dünyayı sırtlamaya kalkışmasıyla başlamış olmalı. tarih boyunca gücün, iktidarın simgesi olan erkek figürü, zaten buna dünden gönüllü olmalarıyla kadınları bu noktaya getirmiştir. hatun kısmısı yaradılıştan gelen cilveli ve narin tavrıyla buna hakkı olduğunu düşünmektedir. erkek milletine mustehaktır.