kantine girmiştim. yakın arkadaşlarımdan biri de orada oturuyordu. ilk tenefüstü. ve dogal olarak açtı. açlıgını bastırmak amacıyla simit kemiriyordu. ilk tenefüs olmasına ragmen kantinden dondurma aldım. * dondurmamı yalıyordum. simit kemiren kız arkadaşımın yanına gittim. çok samimiydik. onun yanında 3 kız daha vardı. benim yanımdada samimi dostum osman vardı. osmanla beraber kız arkadaşım melikenin yanına gittik. melike, merve ve selma bana bakıyorlardı. sanırım ilk tenefüste dondurma yemem onları şaşırtmıştı. bende çikolatalı dondurmamı * , üstümdeki o bakışlar kalksın diye merve melike ve selmaya tek tek uzatarak yer misiniz diye kibarlık ettim. istemediler. melike simitini bana uzattı. yer misin hacı? diye sordu. yerim dedim. simitten bi parça kopardım. masaya oturmuştum bile çoktan. merve melikeye birşeyler anlatıyordu. melikeyse dikkatliceonu dinliyor ve bir simitten bir çaydan alarak küçük çapta bir sabah alemi yapıyordu. herneyse. kopardıgım simiti dondurmaya batırdım, tam ısıracakken bana bakan selmaya dogru uzattım, aklımda en ufak bir kötülük yoktu. selma bana tiksinerek baktı. yeni alınmış kaşlarını kaldırarak terbiyesiz! dedi. noldugumu şaşırdım.
şok oldugumsa melikeye selmanın olayı şöyle anlattıgıydı;
- yaaa baaak simit nasıl yuvarlaaak. neye benziyooo?? * peki ya dondurmaaa?? dondurma da ne demek? uzun.. neye benziyoo melike neye benziyoo? * peki dondurma yalamak demek degil mi? bu cocuk bana resmen ne dedi yaaa?
melike bana selmanın böyle düşündügünü anlatınca neye ugradıgımı şaşırdım a dostlar. aslında selma da haklıydı. onun karşısına çıkan her erkek ona o sekilde muamele etmişti ki; benim masum simitli dondurma teklifimi hayvani bir sekilde redetmişti. üzgündüm. olmadıgım biri gibi görünmüştüm. evet her erkegin aklından nesneleri cinsellige yormak geçmiştir. lakin ben düşünmezken bu kıza bunu düşündürten neydi kimdi diye sorgulamadan edememiştim.. *
tanım: nesnelere;küçücük parçalara dahi anlam yükleyip, toplumun ve sürü psikolojisinin dayattıkları neticesinde ahlak kavramından çok soyutsal bir boyutta düşünen hanım kızımızdır. *
- merhaba aşkım.
+ merhaba, hoşgeldin. ee napıyoruz bu gün? gel şurdan dondurma alalım. ister misin ?
- hayııeer. çüke benziyo o yemem ben onu.
+ hönk!? peki.
- neyse hayatım ben de acıkmıştım zaten. şurdan tost söylüyorum, ister misin sen de ?
+ hmmm olabilir, aklıma çağla şikel geliyo ama olsun.
- tamam. sucuklu mu olsun kaşarlı mı ? sucuklu tostu güzel oluyo buranın.
+ sucuk, kaşar? sen bana ne ima etmeye çalışıyosun?
- nasıl yani?
+ sen kaşarsın, sucuğumu ye demek istiyosun bence. önce dondurma sonra sucuk. çük geliyo aklıma çük!
- hastasın sen kızım! çük ne hem. benim ki yarrrak. çük deyince küçükmüş gibi oluyo. yarrak de bari.
+ biliyodum işte biliyodum! kendi ağzınla söyledin. bedenimi alabilirsin ama ruhumu asla!
- hönk!? tamam bana uyar. beden bizim için yeterli.
+ gel o zaman inşaat var. kimse olmaz bu saatte.
- her yeri de biliyosun!
+ hihi. dondurmayla sucuğu da al gel.
- oo beybi