roberto carlos'un bile bir zamanlar yaptığını eylemdir. (bkz: into the sivas)
istanbul'un gürültüsünü bırakıp, sivas'In çorak dağlarına, sizi karşı köye kadar kovalayacak çılgın kangal köpeklerine ve yol tarifi sorduğunuzda, zorla çay ısmarlayıp hayatını anlatan o kaotik esnafa gitmektir.
çok bir şey istemiyorum lan.sikeyim bu yalancı şehr-i istanbul'u.demin önümden o enteresan seçim şarkısıyla ahmet davutoğlu'nun silüeti geçti.oturdum hayatı sorguladım amk.her şey anlamsızlaştı.
ne bileyim bostan ekerim.çırılçıplak dağlarda koşup yaşlı teyzelerin psikolojisini bozarım.
köy muhtarıyla sözlükte takılırım....
geçen seçimlerde 4 oyla muhtar seçilmiş pezevenk.
zaten 2 çocuğu bir karısı var.diğeri kim amk??
neyse işte lan.kafa dinlemek için yapılması elzemdir.