her şeyi bırakıp gitmek

entry185 galeri2 video1
    84.
  1. iki gündür kafamda dönen düşüncedir. gidecek yer de buldum. ama bildiğim bir şey var ki o da nereye gidersem gideyim kendimden kaçamayacak olmam işte bu kötü.
    1 ...
  2. 83.
  3. yani kaçmak, kaçmak bize yakışmaz, kaçmak kimseye yakışmaz...
    0 ...
  4. 82.
  5. (bkz: into the wild) sanırım böyle bir şey olsa gerek.
    1 ...
  6. 81.
  7. cesaret isteyen girişimdir. bırakıp gitmektense yenilemek, düzenlemek ya da düzeltmek daha iyidir.
    0 ...
  8. 80.
  9. sözlük yazarlarının içine düştüğü siyah ve silik derin boşluklardır. pili bitmek üzere olan bir fenerin aydınlık vermeyen ışığıyla umudu görmek belki de en büyük sevincidir o kişinin. her şeyi bırakıp, arkasına bakmadan gitmektir belki de.

    neyse ben ondan sonra çok sıkılıyorum, sahile gidiyorum ara sıra. fırsat buldukça. genelde yalnız olamıyorum ama bulunuyorum işte oralarda. denizin havasını içime çekiyorum ama bir boşluk var ve o boşluk dolmuyor. dolmayacağını biliyorum aslında. en azından 1-2 yıl. aslında ben bazen, tablo olmayı istiyorum. karakalem tablosu veya yağlı boya tablosu. beni tasarlasınlar, assınlar duvarlarına, silsinler, temizlesinler. bulunduğum yeri güzelleştirmek istiyorum. ve o asılı olduğum duvardan indirilmemek.

    biliyorum ki bu da mümkün değil. bir tablo tozlanır. silinir. ve yıpranır.
    3 senem kaldı sözlük, hastalık uyandığında ben.. evren mi olsam...
    0 ...
  10. 79.
  11. gitsem de yanımda götüreceğim melankolik beni. bir türlü kurtulamayacağım bedenimin içine saklanmış bu marjinal acılardan. daha da çoğalacak, gittiğim yerde de daha fazla acıtacak.
    sırf gözleri sana benziyor diye yine seveceğim birini. ondan başka bir şey düşünemeyecem yine. sabaha karşı uyanacam daha şafak sökmeden. geceden kalmış bira ile devam edecem kaldığım yerden.. ben beni bırakmadıktan sonra gitsem neye yarayacak ki ?
    0 ...
  12. 78.
  13. yeni bir pencere açamazsanız nefes alamayıp boğulacak gibi olduğunuz bir dönemde, düşünceleriniz dahil her şeyin ağır bir yük gibi üzerinize geldiği bir anda her şeyi geride bırakıp kısa bir süreliğine de olsa başka bir yere, başka insanların arasına gitmektir. çünkü tüm sorunlardan ve endişelerden uzaklaşmazsanız o sorun ve endişeler sizi yokedecektir.
    1 ...
  14. 77.
  15. gittim aama geri döndüğümde anladımki aslında ben giderken kendimi almayı unutmuşum.
    0 ...
  16. 76.
  17. kesinlikle yapmak istediğim bir şeydir fakat nereye gidersem gideyim içimdekileri de beraberimde götüreceğim için asla yapamayacağım bir eylemdir. tek bir yolla yapılabilir bu eylem, o da ölmekle. öyleyse evet ölmek istiyorum. *
    1 ...
  18. 75.
  19. ölüm anlamında konuşacak olursak eğer;

    insan, hiç bir 'şey'e sahip olamaz; sadece sahip hisseder.
    sahip hissetme dürtüsü ise, ölüm ile direkt ilişkili olarak; 'ölümün bahşettiği hayat'ı, 'en' olarak yaşama isteği doğrultusunda gerçekleşir.

    insan, ölüme koşarken; istediği renklere basmak ister. bu; insanın, en tabiri ile özdeşleşmiş hayatıdır.
    0 ...
  20. 74.
  21. kerteriz bile almadan, canının istediği yere, istediğin zaman, istediğin şekilde gidebilmektir, *herkesin harcı değil nitekim.
    1 ...
  22. 73.
  23. 72.
  24. herkes gitmek istiyor

    Bu günlerde herkes gitmek istiyor.
    Küçük bir sahil kasabasına,
    Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
    Hayatından memnun olan yok.
    Kiminle konuşsam aynı şey...
    Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
    Öyle 'yanına almak istediği üç şey' falan yok.
    Bir kendisi...
    Bu yeter zaten.
    Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
    Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
    Ama olmuyor.
    Hadi kendimize razıyız diyelim,
    Öteki de olmuyor;
    Yani herşeyi yüzsütü bırakmak göze alınmıyor.
    Böyle gidiyoruz işte.
    Bir yanımız 'kalk gidelim',
    Öbür yanımız 'otur' diyor.
    'O'tur diyen kazanıyor.
    O yan kalabalık zira
    iş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
    Güvende olma duygusu...
    En kötüsü alışkanlık...
    Alışkanlığın verdiği rahatlık,
    Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
    Kalıyoruz...
    Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
    Evlenmeler,
    Bir çocuk daha doğurmalar,
    Borçlara girmeler,
    işi büyütmeler...
    Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
    Misal ben;
    Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
    Değil bu şehirden gitmek,
    iki sokak öteye taşınamıyorum.
    Alıp götürsem gelmez ki...
    Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında.
    Herkes onu, o herkesi seviyor.
    Hangi birimizle gitsin?
    'Sırtında yumurta küfesi taşımak' diye bir deyim vardır.
    Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin.
    Kendi imalatımız küfeler...
    Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
    Ölüm var zira!
    Ölüme inat tutunmak lazım,
    inadına kök salmak lazım.
    Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
    Var tabi yapanlar, ama az.
    Sadece kaymak tabakası.
    Hepimiz kaçabilsek...
    Bütçe, zaman, keyif denk olsa...
    Gün içinde mesela;
    Küçücük gitmeler yapabilsek.
    Ne mümkün?
    Sabah 9 akşam 18...
    Sonra başka mecburiyetler...
    Sıkışıp kaldık...
    Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
    Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
    Bir ömür karşılığı bir ömür yani...
    Ne saçma...
    Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
    Galiba..
    Ben her bahar aşık olmam
    Ama her bahar gitmek isterim.
    Gittiğim olmadı hiç, ama olsun...
    istemek de güzel.

    Can Yücel
    3 ...
  25. 71.
  26. --spoiler--
    bazen ben de terkedip gidebilsem keşke diyorum...
    --spoiler--
    0 ...
  27. 70.
  28. 69.
  29. eğer bu hayatta ileride seni bekleyen şeyler geridekileri aratmayacaksa, en önemlisi mutluluğun bozulmayacaksa hatta daha da iyileşecekse arkana bakmanın anlamı yoktur. verdiği kararın arkasında durmayı bilenlerin zaten arkasına bakmaya ihtiyacı yoktur.
    0 ...
  30. 68.
  31. bırakılıp gidilen herşey içinde giden kişinin "kendi" olamayacağı için gitmek pek de bir işe yaramayacaktır. kendini de götürdükten sonra neden gidilsindir ki.
    0 ...
  32. 67.
  33. girilen entrylerde olay genelde aşk' a sevgiliye bağlanmış ama her çekip giden aşık mıdır? diyesi gelir insanın. bunu düşünmek için ergenlik döneminde olmayada gerek yok, her yaştan her insan düşünür bunu, farklı sebeplerden dolayı. insan her şeyden sıkılır, yaşadığı şehirden, insanlardan, binalardan, gürültü ve kirden, egolardan - ki en önemlisi budur - ve yalandan. hiç kimse hiç kimseye karşı kendini mecbur hissetmemeli zira aşk bile bencildir aslında konu aşk olacaksa. ama kaçacak olsam özgürlüğüm ve mutlak yanlızlığım için kaçardım.
    0 ...
  34. 66.
  35. duygusal hiç bir bağın kalmadığı ve istenilmediğini anladığı bir ortamdan ne emek vermiş olursa olsun sağlam karakterli bir insanın gözünü kırpmadan yapabileceği olaydır.
    0 ...
  36. 65.
  37. ara ara yapılması gereken. sahi her şey yoruyor bazen.
    0 ...
  38. 64.
  39. "bir balıkçı kasabası"na yönelik olanı makbul olan eylem. geri dönmemecesine gitmek lazımdır, her çeşit tasayı ve insanı geride bırakmalı; yeni canlılardan medet ummalıdır.

    denizden medet ummalıdır, deniz efradından...
    0 ...
  40. 63.
  41. cepte para olsa vize istemeyen ülkelere gidilerek yapılabilecek olan bir şey. yeterli mal ve mülk ile kalınabilir de oralarda. ama ingilizce şart tabii. o olmadan gidilmez bir yere. yeni bir hayat, yeni yüzler, belki kurulabilirse yeni ilişkiler, falan filan. kesin olarak geçmişi unutturur demiyorum ama.
    0 ...
  42. 62.
  43. zaman zaman en büyük hayalimdir. hayattan sıkılmışlığımdandır hepsi bulunduğum çevreyi insanları bıraksam gitsem diyorum değişik insanları tanısam, hiç bilmediğim bir şehrin ücra bir sahil kasabasında kalsam, sessizliğin tadına varsam, kafamı dinlesem, bir eylül akşamında yüzümü okşayan rüzgara eşlik etsem sadece kendime çıkan yollarda yürüsem...
    fakat o kadar da kolay değildir yaşanmışlıkları sevdiklerini geride bırakıp gitmek...
    0 ...
  44. 61.
  45. kendini de bırakıp gitmekle* tamamlanabilecek eylem.
    1 ...
  46. 60.
  47. günlük hayatın rutininden, yalandan, dolandan, yapmacıklıklardan, zorunluluklardan, ayak oyunlarından, ilişkilerden, yani şu hayatta sıkıcı olan ne varsa her şeyden bıkmış bir insanın, ruhunu özgürleştirme isteğinden başka bir şey değildir. illa ki ölmek gerekmez. hiç kimseye tek satır haber vermeden, cebinde beş para olmadan kendini hiç bilmediği yollara vuran insan, elbet yeni ufuklara da ulaşır. ama zordur. bunu yapabilenler varsa takdir edilmelidir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük