Pek ise yaramıyor. Kısa süreli de olsa denedim. Yani ölüp tekrar dirilmedim bunu da söyleyeyim. Başlık kafa karıştırıcı zira. Gitmekten kastım dünya üzerinde başka bir yere gitmekti. Kalıcı olarak gitmeyi henüz denemedim ama bunun da bir cozum olacagini sanmiyorum. Bazi seylerden kacamiyorsun. istersen evrenin oteki ucuna git yine de kaçamazsın. "Dünya hassas kalpler icin bir cehennemdir" demisler ama ben o kadar da düşünceli biri değilim. Bana "Sen Kalpsizsin" diyen birileri varken ustelik. Yine de Kalpsiz biri olmam cehennemde yanmadigim anlamına gelmiyor. Sadece cehennemlerimiz farklı hepsi bu.
Bazen düşündüğüm hatta sık sık düşündüğüm eylem. insan hiç tanımadığı bilmediği bir şehre gidip huzur içerisinde yaşam sürmek istiyor işte bazen. Lakin tutan birşeyler var..
tüm yaşanmışlıkları bırakmak, tüm hataları unutmak, yeni bir sayfa açmak demektir. hele ki hayatınızda acı veren şeyler varsa her şeyi bırakıp gidince ruhumuzun artık acımayacağına inanırız...
evdeydim, ders çalışmalıydım, film izleyebilirdim, acıktım yemek yapmam gerekiyordu. hırkamı aldım ve kapıyı çarparak dışarı çıktım. cebimde telefon, cüzdan ve anahtarım var. şimdi berberdeyim sıra bekliyorum.
çok isterdim.. ama zengin değilim, ne yazık ki böyle bir şey yapsam, bunu ergenlikle bağdaştıran bir çevrem var, arkadaşlarım beyinsiz, yakınlarım aptal birer aşık, ailem yobaz ve henüz kendimi özgür hissetmiyorum.
ve henüz kendimi özgür hissetmiyorum. söylenecek daha başka bir şey kalmadı.
Bazen aklımdan geçmiyor değil. Ne için yaşıyoruz? Hayatımızın en verimli dönemini ya çalışarak ya da okuyarak heba ediyoruz. Gerçekten 10 yıllar sonra pişman olmayacak mıyız yapamadıklarımızdan dolayı? Osho güzel demiş hayat korkularımızın bittiği yerde başlar diye. Yaşanacak o kadar çok şey var ki.
sonunda her şeyi bırakıp gitmek için tüm şartlar hazır.yeni bir başlangıç için,yeni bir hayata başlamak için heyecanlıyım ve hüzünlüyüm biraz ama heyecan daha ağır basıyo tabi.ailemi,yıllardır çalıştığım işimi bırakıp gidiyorum.olmadı burada yapamadım ve belki orda yaparım diye gidiyorum.
Artık izimi kaybettirmek istiyorum. Gitmek istiyorum artık buralardan. Ankara'dan, insanlardan, derslerden, aşık olmaktan yoruldum artık. Ardıma bakmadan kaçmak istiyorum Rotterdam'a. Yıllarca dönmek istemiyorum. ihtiyacım olan şey bu hayalime adım attıracak bir kırılma noktası. Gittiğimde liman kenarında suyun, martıların, gemilerin çanları ve kornalarını dinlerken denizi izlemek istiyorum. Ve geçmişi geride bıraktığımı görmek istiyorum. Ben artık her şeyi bırakıp gitmek istiyorum. Daha fazla dayanacak gücüm kalmadı.
Gitmek sadece eylem. Kaybedeceklerinizi göze alabilir misiniz. Nereye gider insan, ne kadar uzağa.
Yanlız siz giderken almak istemedikleriniz çoktan bavulun içine kendiliğinden yerleşmiştir.
Yaptım ama bi bok olmadi sadece yeni yer yeni insanlar yeni sorunlar yeni baş edilmeyen problemler oldu. Bazen öyle ki eskilerine sukreder hale geliniyor.
elimden bir şey gelmiyor artık melis sanki melek oldu gitti. elinden bir şey gelmemenin ne demek olduğunu bilir misiniz?
"elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir. bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir. suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir. matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya. eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor."