izninizle kısa bir özet geçmek ve hislerimden bahsetmek istiyorum.
25 yaşındayım üniversite 3. sınıftayım. Peki bu nasıl oldu ?
19 yaşımda ilk üniversitemde matematik bölümü okumak için Bursa 'ya gittim. Bölümde pek başarısız olmam yetmezmiş gibi b*ktan, sıkıcı ve asosyal bir hayat sürüyordum. Gerçek bir loser şeklinde geçen 4 senemin ardından evden bir iş yapmaya başladım, güzeldi tuttu iyi paralar kazanır oldum. Ardından 4. yılın sonunda hala 2. sınıftan derslerim olunca okulu bırakıp 2 yıllık Bilgisayar Programcılığa yatay geçiş yaptım. Buradan sonra her şey harikaydı güzel bir gelir basit bir okul güzel bir sosyal hayat, hobiler, kamplar, eğlence eğlence üstüneydi. Ardından geçen sene bu zamanlar kız arkadaşımla tanıştım ve harika giden hayatım bir anda mükemmel gitmeye başladı birlikte eve çıktık inanılmaz güzel rüya gibi bir 9 aydı. Her şeyim vardı param, arkadaşlarım, sevgilim, özgürlüğüm. Her şey aşırı iyiydi. Derken zaman geldi çattı okullarımız bitti, kız arkadaşımla ayrı kalamıyorduk bu yüzden bursa 'da kalıp orada yaşama planları yapıyorduk ama o içten içe bundan mutlu değildi hayallerinde hep yurt dışı vardı. Yazı bir şekilde evimizi kapatmadan geçirdik ama eylül ayının gelmesi ile kız arkadaşım 6 aylığına Londra 'ya gitti. Bende bursa da duramadım ve istanbula ailemin yanına döndüm. DGS sınavı ile de saçma bir özel üniversiteye burslu olarak girdim, bugünde derse gittim.
Mükemmel bir hayatım varken şimdi gerçek bir ezik halindeyim. Kız arkadaşım yurt dışında, ben ailemin yanından okula gidip geliyorum ki ailem bana kendimi yetişkin gibi hissettirmemek için ellerinden geleni yapıyor. Onları çok fazla yalnız bıraktığımı ve kazandığım para ile birazda onlara bakmak isteğim ile buraya döndüm. Şu an inanılmaz pişmanım, artık sosyal hayatım yok, arkadaşlarım yok, sevgilim yok, hayatımın en mükemmel günleri yok ve bir yandan evden işlerimi yapıp bir yandan okula gitmek zorundayım. Hafta sonu gelince azda olsa tanıdığım birilerine sürekli bir şeyler ısmarlamak ve dışarıda olabilmek için ezikçe çırpınışlar yapıyorum.
Hayatım tamamen dünyanın kaynaklarını tüketen gereksiz bir canlıdan ibaret. Ne bir umudum ne bir amacım ne de bir hayalim var ölmek için bir bahanem olsa mücadele etmeden kafa atarım. Dümdüz durağan bir şekilde nedenini bilmeksizin yaşıyorum. Bir hissim yok, bir üzüntüm yok, bir sevincim yok. Sıkılmıyorum ama eğlenmiyorum da.
Çok değil bir kaç önce her şeye sahiptim.
Ben bu yazıyı normalde günlüğüme yazardım ama tanımadığım birilerine kendimi açmak istedim.