olduğu durumdan daha kötü durumda olan insanların var olduğunu bilen insandır. küçük şeylerle mutlu olmayı bilen kişidir. dünyadaki güzellikleri fark edebilecek kapasitedirler.
kötü giden her şeyin sorumlusu diyemem ama katkısı yadsınamaz derecede büyüktür. yani mesela asgari ücret konusuna şükredip sineye çeken insan sayısı 1 değil 1 milyon olunca haliyle sistemin ezen çarklarına su taşımış olur bu durumda bu şükretme pek öyle olumlu bir şey değil, bu durum bütün bir toplumu etkileyen o kaderci kesim yüzünden ötekilerinde sürünmesine vesile olur. oysa burda şükredilen şey allah ise eğer, allah neden patronların cebine para sokuştururken ötekinin emeğinden çalıyor oysa şükreden kişiye iyi şeylerin gelmesi gerekiyordu. bu ufak bir örnek her şeye kaderci gözüyle bakan bir toplumda asla ve asla adalet olmaz, eşitlik olmaz. kadın durumuna şükredip erkek egemen toplumun katı kuralları altında ezilir, işçi durumuna şükreder, halk sistemin dayatmalarına vs. vs.
yok hasta yatağında yatan adam allaha şükredip kendi kendini rahatlatıyor ve tedavisine katkı sağlıyorsa yani ne yapıyorsa kendisi için yapıyorsa başka insanların hayatlarını etkilemiyorsa en güzelini yapıyordur.
her şeye rağmen şükreden insan kanaatkar bir insandır ve allah bu insana fazla sıkıntı vermez. günümüzde ayda 5000 tl geliri olup hal ve hatırını sorarken ağzından bir kez bile şükür kelimesi çıkmayan insanlarla dolu.
fakat dikkat edin şükür etmeyen kişilere allah bu tip insanlara para veriyor ama bir şeyi vermiyor sağlık. bu tip insanların devamlı bir hastalığı oluyor ya çocukları ve ya kendisi yada eşi neden şükür etmediği için allah bu tür insanlara rahat ve huzur vermiyor. şükür etmek kazanılan paranın bereketini artırır. ve asgari ücretle çalışan bir insan bu tip kişilerden daha rahattır çünkü şükür etmesini bilir ve karşılığını alır.
şükretmenin daha fazlasını istememek ve bunun için çabalamamak anlamına gelmediğini bilmesi gereken insandır. şükretmek inananlar için verilenlere ve verilmeyenlere * minnet etmek demektir. kadercilik anlayışı insanı hareketsiz kılar, hedefleri küçültür hatta yok eder.
insanın kaderi iki türlüdür, birisi kesin şeylerdir. diğeri ise kesin olan bu şeylere ulaşırken kullandığımız araçlardır. bu ikincisine irade-i cüziye de denir. 6 şeritli bir yoldan gitmek bizim kesin kaderimizse, hangi şeritten gideceğimize direksiyonla yön verme tercihimiz de irade-i cüziyedir. yani bir atardamar var, bir de kılcal damarlar var tabiri caizse.
her şeye rağmen şükretmek asil bir duygudur. beterin beteri vardır her zaman. her şeye rağmen şükreden insan umutlu insandır. bu dünyanın geçici bir sınav olduğunu bilir. halet-i ruhiyesi ve gözlerindeki derinlik dünyaya ibretle bakmasından gelir. her şeyin doğal olduğunun farkına varır, çünkü her şey allah'tan gelir. bu manada başa gelen bir şey sorgulanmaz. olası kötü bir durumda en güçlü insandır şükreden insan. çünkü bilir ki allah herhangi bir kuluna "kulunun kaldıramayacağı bir yük" yüklemez. sadece sabır gerekir bazen. kişi sabrettikçe metin olur, güçlenir.
her zaman şükreden insan şunu da iyi bilir, "benim istediğimi allahü teala istemiyorsa konu kapanmıştır." işte bu tam bir teslimiyet duygusudur. çünkü müslümanın iki ayrı dünyası olmaz. iki ayrı dünyası olursa iki ayrı yüzü olur. müslüman teslim olmuş kişidir. bu dünyanın ahiret hayatına dahil olduğunu bilir. bu anlamda müslümanın tek bir dünyası vardır o da ahirettir. allah tüm müslümanların sonunu aydınlığa eriştirecektir. buna imanı tam olan kişi zaten her şeye rağmeni bırak, hayatta her şey yolunda iken de şükreder.
en büyük zenginlik şükürdür. sonsuz özgürlüğün tek yoludur şükür. bu dünya vız gelir evelallah. allah tüm insanlığa şükretmeyi nasip eylesin inşallah.
