aha benim bu.ergen edebiyatı yapacak değilim yaş olmuş 29.ne yaptıysam kendi kendime yaptım.kimseyi suçlamak değil niyetim.bir kere geç kalınca hayatın okuluna adın "geç kalan" olarak kayıt düşülüyor hayatın sicil kaydına.ben de geç kaldım.herkese ve her şeye.benden önce olmuştu olması gerekenler.benden önce ne yaşanması gerekiyorsa yaşandı.fırtına öncesi sessizlik nedir bilmem ben.ben hep fırtına sonrası harabeye dönen, dönüşen yerleri mesken tutarım.afetin öncesi ve ortasında bulunamam asla.hep geç kalırım az öne kalkıp giden trenlere, arabalara..sevdiği kadına da sevdiğini zamanında söyleyemeyen benim.meyveyi mevsiminde yiyemeyen de...ben asla şimdiki zamanın adamı olamadım.şimdiki zamanın içinde bulunmadım.herkes çıkarken kahkahalarla sinemadan ben içeri girmeye kalkarım.herkes konser sonrası yorgun ve mutlu bir şekilde dönerlerken evlerine ben o konser meydanına ayak basarım.herkes keyifli bir sohbet yapmış olmanın verdiği moralle susarken konuştuklarını ben oraya yeni damlarım.ben yağmurda sırılsıklam ıslandıktan sonra şemsiyesini açanlardanım.o an diye bir şey varsa şu hayatta.ben o an'ın içinde asla bulunmadım.kendisiyle asla tanışamadım.ben her şeye ya erken geldim; ya da çok geç kaldım.şimdiki zaman adlı arkadaşla yok hısım ya da akrabalığım.
belki doğma ile de başlayan bir süreçtir ki insan kendini hep geçmişe ait hisseder, içinde bulunduğu zamana ayak uyduramaz, giderek yalnızlaşır. ölüme geç kalmak ise zannedersem daha vahim bir olgudur. arada olanlarsa doğru zamanda doğru yerde ve doğru kişilerle birlikte olamamaktır.