küçükken acı bir şekilde tecrübe ettiğim durumdur.. insan "yumiyum" yemekten hastalanıp yataklara düşer mi ya.. her şeyin fazlası zararmış "yumiyum" un bile...
çok doğrudur. bilindiği kadarı ile ilk kez isviçreli simyacı, astrolog paracelcus ( 1493-1571 ) tarafından söylenmiştir. bu paracelcus' un modern toksikolojiye katkısının bir klişe ile somutlaşmış halidir. batılılıların söyleyişi başlıktan biraz farklıdır: the dose makes the poison. hoş, kaynaklara göre en bir orijinal hali, yani almancası biraz daha farklı ve komplikedir : alle ding(e) sind gift und nichts ohn(e) gift,allein die dosis macht, dass ein ding kein gift ist. yani, her şey zehir(li)dir ve hiç bir şey zehirsiz değildir, sadece doz bir şeyin zehir(li) olmamasını belirler.
1937'li yıllarda bir saat fabrikasında çalışan kadınların saatleri boyarken boya maddesi içindeki radyumu azar azar dilleriyle yaladıkları fırçalardan aldıkları düşünüldüğünde ya da marie curie'nin uranyum deneylerinden sonra yavaş yavaş kemik kanseri olması gibi az dozda alınsa bile birikimli olarak ölümcül sonuçlar doğuran zehirler açısından geçersizdir.
(bkz: Radyum Kızları)