Ne zaman dinlesem şarkı biter bitmez kötü bir olay olduğunu duyuyorum.
Bir sabah uyandım, uyanır uyanmaz bunu dinlemek geldi içimden.
Dinledim,gülümsedim,eşlik ettim.
Sonra haberlere bir baktım ankaradaki patlamayı okudum.
Bir gün yine uyandım,dinleyeyim dedim.
Yine aynı tekrar. Gülümsedim,eşlik ettim. Bitti,haberleri bir açtım,levent kırca'nın ölmüş olduğunu öğrendim.
eğer o an, her şey yolundaysa, mutluysam ve sorun yoksa, içime bi kurt düşüyor. keSin bi şey unuttum ya da farkında olmadan bi slakalık yaptım ya da bi sorun var ben farkedemedim...
Çok rahatsız oluyorum.
dikkat, a*ınıza koyabilir diyebileceğimiz bir sıla şarkısıdır.
dün, kötüydüm
bugün hallice
gün döner, iyi gelir..zaman
kim olduğun, kim olmadığın yaşadıkça doğar içine
kalbim odada, ben orda yanında yakma ışıkları
böyle daha iyi
her şey yolunda
ben üzülürüm, sonra düzelirim
kim bilir kapı çalar..gelir aşk
bırakmaz elimi, yaşlanırız belki
umut değil mi ne ki yaşamak
her şey yolunda
bakma, her şey yolunda
beni boşver, asıl senden naber
gün döner iyi gelir zaman
kalbim odada, ben orda yanında
yakma ışıkları böyle daha iyi
her şey yolunda
ben üzülürüm, sonra düzelirim
kim bilir kapı çalar gelir aşk
bırakmaz elimi, yaşlanırız belki
umut değil mi ne ki yaşamak
her şey yolunda
bakma, her şey yolunda
Her albümde olmaz bu dediğim ama ne hikmetse her Ezginin Günlüğü albümünde var. Nasıl hissediliyor bu? Şöyle...
Açıyorsun sadece bu albümü, mümkünse rast gele modunda çalıştırıyorsun oynatıcını. Başlıyor şarkılar, diziliyorlar ardı ardına...
Mesela yüksek kaldırımla başlamış olsun. Bir anda kendinizi mavi bir gökyüzü altında samimi bir istanbul sokağında buluyorsunuz. Daracık sokaklı, cumbalı evlerle bezenmiş, sokakları çocuk dolu, kadın sesli bir yer... Pencerede bır kız bu şarkıyı söylüyor ihtimal, kulağınıza çalınıyor işte, dalıp gidiyor, sonra nakarata eşlik etmeye başlıyorsunuz:
hani benim istanbulum, ben gül idim kurudum
eller sevdaya düştü, sen benim yarim oldun aman
Sonra hava kararıyor, gün geceye düşüyor, penceredeki kız üşüyor -üşüyor - üşüyor... içeriye -yalnızlığına- dönüyor kız, radyoyu açıyor, neyi aradığını bilmeden dolanırken kedim çalmaya başlıyor. bir kedi dolanıyor ayağına... sözlerse kulağında küpe:
sözler
geri dönmez
geri dönmez bakışlar
kuşlar
geri uçmaz
geri konmaz aşklar
Uyuyor, uyanıyor; sokak dökülüyor, gün uyanıyor... Her şey, o gece siliniyor işte, yüzünü yıkıyor, aynaya bakıyor:
"Elbet sen de güzel olacaksın küçüğüm/ aşk güzel ediyor her şeyi"
delice zeytin olacak bu bahar diyor annesi telefonda, evet diyor kız, delice...
Gün ortayı geçince sokaklara çıkıyor, ardından birileri sesleniyor sanıyor bakıyor ama kimseleri görmüyor, içinde bir neşe... ilk aşkların heyecanı sanki, sanki birini bekliyor, birini arıyor ardında, "hişt" diyecek o biri sanki...
ışığın var mı yak biraz aydınlansın gecemiz
açayım deli gibi uyansın bu bahar
bu sabah mırıl mırıl mırıldanarak uyandığım güzel ezginin günlüğü şarkısıdır.
--spoiler--
bugün aşk yüzünden eyvallah ölmedim
serseri bir kurşun da düşmedi payıma
imamın kayığına binmedim daha
oh be dedim her şey yolunda
--spoiler--