geçenlerde bir parfümeri dükkanında gördüğüm cümle. herşey unutulur kokunuz asla diyordu. kim yazmışsa tamam dedim doğru diyor. herşeyi kolay kolay silemezsin. zamanla silersin herşeyi belkide. eski acıların yavaş yavaş diner. ama o koku burnuna geldikçe hala daha tüm düşüncelerin geri dönebilir. o kokuyu dışarda gezerken duyduğunda ilk aklına gelebilecek yine o dur. o koku hafızanda yer edinmiştir.
Koku alma duyusu ile hafıza birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Çevremizdeki kokuları yabancılık çekmeden tanımamızın nedeni bir koku hafızasına sahip olmamızdır. Her türlü koku, özel bir kodlamayla koku belleğinde arşivlenir. Bir kokuyla karşılaştığımız anda, bu arşive başvurularak koku tahlil edilir. ilk defa duyumsadığımız, hafızamızda bilgileri bulunmayan bir koku da diğer kokulara benzetilerek yorumlanır. Böyle bir belleğimiz olmasaydı, bir kokuyu tanımlamak imkansız hale gelecekti.
Koku ile hafızanın ilişkisi bu kadarla da sınırlı kalmaz. Çünkü kokular, kendileriyle bağlantılı olarak geçmişte yaşanan bazı olayları da aklımıza getirirler. Yolda yürürken rastladığımız tanıdık bir parfüm kokusu, bize o parfümü kullanan arkadaşımızı hatırlatır. Bir yemek kokusu, seneler öncesine ait eski bir olayı zihnimizde canlandırabilir. Aynı koku bir insanda güzel hisler uyandırırken bir başkasında hoşa gitmeyen duygular oluşturabilir.
tüccarların her şeyden kâr yapabileceğini gösteren bir örnektir. parfümcü abiler de bu formülü çözmüş olacaklar ki 50 cl. parfüm 1xx tl'den başlamakta.