işte tam şu an bütün evren nasılsa öyle.. insanlık nasıl olması gerekiyorsa öyle.. kadınlar ve erkekler nasıl olmaları ve ne yapmaları gerekiyorsa öyleler ve o nu yapıyorlar.. bu çok güzel.. tüm bu yaşamın akıp giden çılgınlığını izlemek.. çok güzel.. buluşları, yitirişleri, unutuş ve hatırlayışları, yinelenenleri, kurtulma çabalarını, kurtulmuşları.. acılarını ve hazlarını kutsayanları.. ölenleri ve öldürenleri.. tekrarlayıp duranı işte.. izlemek güzel.. herşey olması gerektiği gibi..
elimizde tek bir hayat varken ve bu hayat içerisindeki seçimlerimizi başka hayatlarımızla kıyaslayamayacağımızı biliyorken başka bir şey söylemek şansımız var mı ki ! bu züğürt tesellisi değil mi. o halde tabii ki her şey olması gerektiği gibi.
"her şey" daha iyi olabilecekken, üniversitede hala bütün ilişkilerini "çıkar" odağına bağlayan hocalar mevcut ve bu insanlara hala "bilimadamı" deniyorken, insanlar tüm gün köpek gibi çalışıp üç kuruş paraya geçinmeye çalışıyorken, daha 13-14 yaşındaki çocuklar sınav uğruna oynayacakları zamanı dersanelerde ve/veya test çözerek geçiriyorken, sevdiği insanla birlikte olduğu için kadınlar öldürülüyorken, kadınlar hala "mal" olarak görülmekten ya da "seks objesi" konumundayken, ve daha yüzlerce, binlerce sorun varken söylemesi çok komik... gerçekten güldürüyor insanı ama kahkahalar atamıyorsun, dişlerin bile gözükmediği ufak bir tebessüm, pollyannacılık oynamaya çalışalım biraz diyorsun. "her şey olması gerektiği gibi" evet! insanlar açlıktan ölmek zorunda. evet! insanlar asosyalliğe mahkum. evet! insanların düşünmemesi lazım. evet! ne yapıyorsan "çıkar"ımızı gözetmeliyiz. evet! her şey olması gerektiği gibi, her şey...