Bir dağcının hayalidir en yüksek tepeye tırmanmak. Hazırlıklarını yapar, yıllarını harcar ve gün gelir Everest'e tırmanma zamanı gelir. Kendisini hazır hissediyordur. Yeterli tecrübeye, ekipmana, arkadaşlara sahiptir. Tırmanış başlar. Yol her geçen dakika zorlaşır. Soğuğa karşı amansız bir mücadele başlar. Tüm gücünü kontrollü bir şekilde harcar. Günler sonra zirveye varır.
Zirveye varır. Bayrağını diker resim çekilir ve geri döner.
Bir arkadaşı sorar: " Zirveye çıktığında mükemmel hissetmiş olman lazım. Harika bir duygudur kesin. Ee ne hissettin anlatsana? "
Adam durup şöyle der: " Sadece buradan nasıl inmem gerektiğini düşündüm. "
Yani zirveye ulaştığınızda nasıl ineceğinizi düşünürsünüz. Asıl önemli olan yer oraya varırken gösterdiğiniz çabalardır. Hayal kurmaktır. Ona sahip olamamaktır... Ona sahip olduğunuzda artık sahipsinizdir ve bir değeri kalmamıştır...
Her şey hayalken güzel sözü doğrudur... Ancak insan faktörü girince işin içine bu yönerme her zaman doğru olamaz, bazı insanlar bizden farklıdır.
bazen çok zorlamamak gerek. kurulan hayaller hayal olarak kaldıkça daha mutlu eder insanı.hayal ederken gerçek olup olmayacağından emin olamazsın ama her hamlende hayal kırıklığı yaşaman büyük olasılık. gece düşünürsün sabah uygulamaya geçersin teorikte herşey harikayken mutlusundur ama işte hesap edilemeyen şey insan faktörü senin istediğin gibi olmaz hiçbirşey. işte o yüzden herşey hayalken güzeldir.