daha akşam parkta oturmuş çifte kumrular gibi muhabbetten muhabete dalarken, sabah kahvaltı anında telefonun acı acı ötmesi ve "ben x'i unutamadım, biz böyle yapamayız seni de üzmeyeyim. kendine iyi bak. bye" diye bir mesaj atan sevgilidir.
eski çağlarda çarpışmalarda en önden giden, cinnet getirmiş savaşçıların ruh haline girer, beyninden vurulmuşa döner insan. saçma salak fikirler, medeni ruhla çakışır zihinde. bir süreliğine kaosa girer bünye.
(bkz: öncelikle sakin ol şampiyon) yakışıyomu ya bu kadar küfür... Elbette vardır böyleleri. dünde vardı bugün de var. onlar hep olacak. unutulmaması gereken nolursa olsun aşka küsmemek. inanmak. seni senden çok seven birini bulacağına inanmak...
aslında her şey güzel gitmiyordur. sevgili karşındaki kişiye çok değer vermektedir, onu seviyordur, ama karşısındaki onu anlamadığından sürekli üzüyordur onu. ama dedim ya anlamadığından üzdüğününde farkında değildir. ve artık bi noktaya gelir, küçücük bir meseleden, ya da yaşadıklarının etkisinde, hiçbir şey olmadan ayrılıverir.
her şeyin güzel olacağına inandırdığı kızı yarı yolda bırakıp kaçan erkektir. "uzun zaman oldu, zor bir ilişkiden çıktım ama seni sevdim ben sevdim, o yüzden beni yükseklere çıkarıp, ordan atmandan korkuyorum" diyen kıza, "korkma! her şey güzel olacak, seni asla bırakmam" diyen ama ayrılmak istediğini bile söylemeden bırakıp giden sevgilidir. karaktersiz midir, şizofren midir, eski sevgilisine mi dönmüştür nedir, ne değildir bu saatten sonra önemi yoktur ama insan anlıyor ki değer vermeyeceksin, bağlanmayacaksın, onların yaptığı gibi yapacaksın. sonra da kızlar neden duygusuz olur derler, işte böyle böyle orospu ruhlu oluyor kızlar.
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı istanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.
çünkü kafasındaki soru işaretleriyle boğuşuyordur.
çünkü karşısındakine sorunlarımız var dese de o sorunları görmüyordur.görmek istemiyordur.
çünkü sevgili ayrılmak yerine sorunları çözmek için konuşmaya çalıştığında karşısındaki kendi fikrini söylemek,sorunları çözmek için çaba harcamak,anlamak için hiç bir şey yapmıyor üstüne tafra yapınca kabahat oluyor o kendi problemini söylemiyor diye suç sizde oluyordur.
üst üste gelen problemlerin artık dayanılmaz hale gelmesiyle yıpranan çiftlerden herşeyin güzel gitmediğinin farkında olan sevgilinin ayrılma halidir bu.
6 ay boyunca webcam karşısında el bebek gül bebek davrandığım,uzaklığı hissettirmemek için klavyede Türkçe karakter kullanmaktan kaçındığım fakat ne hikmetse tatil için Tr'ye geldiğinde bin türlü bahaneler ile mazeretler bulan kişi dir kişiliksiz dir.
kısaca giden sevgili de denebilir. sevgililer genelde her şey kötü giderken gitmezler. kötü gidiyorsa zor, zorsa güzeldir. oysa her şey güzel giderken kolaydır, kolaysa ucuzdur, kalitesizdir. oysa ki dışarıdaki insanlar zor ve risklidir. inişli çıkışlıdır. caziptir.
bu konuyla ilgili iki çeşit hikaye anlatayım sizlere.
* uzun bir caddeye alışveriş yapmaya gidersin. ilk mağazada elindeki parayla rahatça edinebileceğin bir kazak bulursun ama diğer mağazaları görmeden almak istemezsin o kazağı. sonra giyer çıkarır dener beğenmezsin. beğendiğine de gücün yetmez. tekrar dönersin ilk mağazaya. içeri girer mavi bir kazak denemiştim dersin. yazıkki satılmıştır o kazak. kazaksız ve mutsuz bir şekilde dönersin eve.
* birgün yolda gezerken vitrinde bir elbise görürsün. hayallerinin elbisesi, tasarım harikası ordadır işte. ne yazıkki o elbiseyi alacak kadar paran yoktur. günlerce gider gelir o elbiseye bakarsın. sonra iyice kafana takar bütün maaşını yatırır alırsın elbiseyi. elindeki parayı son kuruşa kadar verirsin. ilk zamanlar giymeye kıyamazsın. sonra hergün giymeye başlarsın. çok değerlidir o elbise senin için. bir zaman geçer, sıkılırsın. vitrinlerde senin olmayan harika elbiseler vardır. dolabındaki artık çekici değildir senin için. eskimiştir.
aklı hala eski sevgilisinde olan sevgilidir. size belli etmez ve suçluluk psikolojisi ile sizinle her zamankinden daha fazla ilgilenir. doğal olarak size de her şey çok güzel gidiyormuş gibi gelir. lakin gerçekler acıdır. ve insan bunları görmek istemez.
bir gün ayrılmak istediğini söyler. cevap bile veremezsiniz ve biter.
heyecan kalmamıştır efendim. kaybetme korkusu yoktur artık o sevgilide. ve her şey sıkıcı bir hal almıştır. senin için her şey güzel giderken, onun için durum farklıdır. ayrılık nedeni olarak, kafasının karışık olduğu , ailesiyle ilgili sorunlar olduğu gibi sebepler sunacaktır. en kısa sürede başka biriyle görülecektir. yeni sevgilisi umursamazdır, kabadır. uzak durulası kişilerdir. deveye diken, insana s.ken yaranır.
sevgilisi tarafından çok pohpohlanmış,bi dediği iki edilmemiş sevgili türüdür. hayatı bu şekilde monoton gidince kendisine çile çektirecek süründürecek birini arar, adeta allahtan belasını ister.
bariz kaşınan sevgilidir. herşey güzel giderken ayrılan bir sevgili çok afedersiniz karaktersizin tekidir. he eğer ailesel bir şeyse tabikide dediklerim geçersiz kalır. o farklı.
4x4 son model motordur. sizdeki park süresi dolunca sizden ayrılması da normaldir bu yüzden. bir akşamüstü yine onu hayal ederken aniden geliveren mesajıyla sizi alkol almaya zorlar.
kimseye rahat batmaz diye bir şey yok,bazılarına rahat batar hem de fazlasıyla.rahatsızlık,huzursuzluk,gerilim,mutsuzluk bu tür kişileri fazlasıyla rahatlatır,çünkü hayatında huzur varsa bir şeyler ters gidiyordur ve buna dur demenin zamanı gelmiştir.bu tür kişiler genelde nevrotiktirler,aile sevgisinden yoksun büyümüştürler.bir kısmında ise kişilik bozukluğu mevcuttur.
tabi her şeyin iyi gittiğini düşünüp,karşı tarafın da böyle düşündüğünü sanan kişiler de vardır.bir bakarlar ki ilişkileri onlardan habersiz bitirilmiştir.bu ayrı mesele tabi ki.
